Safra Kesesi
Safra Kesesi
Safra kesesi organının nerede olduğu sorusuna yanıt olarak, karın bölgesinin sağ üst tarafı cevabı verilebilir. Karaciğere yakın konumda yer alan safra kesesi, armuta benzetilen bir organımızdır. Safra kesesinin görevi, ince bağırsak tarafından salgılanan ve “safra” adı verilen sindirim sıvılarını depolamaktır. Bu organın iltihaplanması, tıp dilinde “kolesistit” olarak tanımlanır. Safra kesesi içinden çıkan, tüpün tıkanmasına neden olan safra taşları, kolesistit oluşuma neden olabilir. Kolesistit oluşumuna sebep olan diğer etkenler ise safra kanalı hastalıkları, bazı tümör çeşitleri ve enfeksiyonlardır. Bu organda oluşan iltihaplar tedavi edilmediklerinde, safra kesesinin delinmesi gibi sorunlara neden olabilir. Kolesistit durumlarının kalıcı tedavileri, safra kesesi ameliyatı ile sağlanır. İnsan bedeni yaş aldıkça ve kilo sorunu yaşadıkça, kolesistit riskleri de artar. Geçmeyen safra kesesi ağrısı olduğunda zaman kaybetmeden bir doktora gidilmelidir.
Safra Kesesi Ameliyatı
Safra kesesi taşı ameliyatı, günümüzde konusunda uzman cerrahlar tarafından kapalı ameliyat şeklinde yapılır. Bu rahatsızlığın ameliyatı ne kadar sürer sorusunun yanıtı ise genellikle 30 dakikadır. Safra kesesi ameliyatının riskleri, hastaların yaş aralığına ve kilo durumlarına bağlı olarak değişir. Göz önüne alınan riskler, genellikle düşük ihtimallidir. Ameliyatın iyileşme süreci genellikle bir gündür. Ameliyat sonrası hasta, hemen günlük yaşam rutinine dönebilir. Bazı nadir durumlarda ameliyatlar, sadece kese içerisinde yer alan taşların alınması ile gerçekleşir.
Safra kesesi kanseri durumlarında ise kesenin tamamen alınması önerilebilir. Kapalı şekilde gerçekleştirilen ameliyat türlerinde, laparoskopik yöntemlerle uygulanan ameliyatlar daha çok, küçük delikler açılarak ve buna uygun aletler kullanılarak yapılır. Bu hastalık, bazı durumlarda açık ameliyat yöntemini de gerektirebilir. Ancak kapalı ameliyatlar her zaman daha başarılı sonuçlar getirir. Kapalı ameliyatın avantajları arasında:
- Kesik izlerinin daha az olması,
- Hasta yatış sürelerinin azalması,
- Günlük yaşama daha kısa sürede dönülmesi gösterilebilir.
Bu avantajlar göz önüne alındığında, açık ameliyatın fazla tercih edilmemesi anlaşılabilir bir durumdur.
Safra Kesesi Hastalıklarının Belirtileri
Safra taşlarının beden içerisinde oluşmaya başladıkları sırada, taş belirtileri görülmez. Genellikle sessiz ve belirtisiz ilerleyen kese taşı, acil bir durumda yapılan tetkikler sırasında ya da ameliyat esnasında fark edilebilir. Bu hastalığın belirtileri, kese çıkışını tıkadıkları ve doğal boşalımı engelledikleri zaman anlaşılır. İltihap belirtileri bu noktada fiziksel semptomlar gösterebilir. Safra taşının ne gibi rahatsızlıklar verdiği sorusuna yanıtı olarak, sıklıkla tekrarlayan karın ağrısı yanıtını vermek mümkündür. Bu hastalığın ne olduğu sorusunu ise yer çekimi etkisiyle kese içerisinde hareket halinde bulunan taşların, kese çıkışını tıkaması ve sağlık sorunlarına neden olması olarak açıklayabiliriz. Bu organda oluşan sorunların başlıca belirtileri aşağıdaki gibi sıralanır:
- Ani gelişen yoğun karın ağrıları,
- Sırt bölgesinde hissedilen ağrılar,
- Bedenin sağ tarafında, özellikle omuzda hissedilen ağrılar,
- Bulantı ya da kusma,
- İdrar renginin koyulaşması,
- Dışkı renginin açılması,
- Karın şişkinliği ve gaz sorunları,
- Bazı durumlarda tekrarlayan ishal,
- Yüksek ateş
Safra kesesi kanseri belirtileri ise biraz daha spesifik olmakla birlikte, genel safra rahatsızlıklarına benzer semptomlar da göstermektedir. Bunlar:
- Sarılık oluşması,
- Yoğun karın ağrıları,
- Sindirim sorunlarının yaşanması,
- Bulantı ya da kusma problemleri,
- Yemek yemeye karşı tahammülsüzlük,
- Kilo kaybı,
- İdrar renginin koyulaşması,
- Beyaz dışkı rengi olarak şeklinde özetlenir
Safra Kesesi Ne İşe Yarar?
Safra kesesi rahatsızlığı semptomları yaşayan hastaların merak ettikleri konuların başında, kesenin ne tarafta olduğu gelir. Karın ağrıları nedeniyle merak edilen bu soru, karaciğerin alt kısmında sağ tarafta yer alan organımız olarak yanıtlanır. Bu organ, ince bağırsaklara salınması gereken safra sıvısını içerisinde barındırır. Organın iltihap kapması ya da taş oluşumu hallerinde bazı sağlık sorunları yaşanabilir. Bu organın temel görevi, karaciğer tarafından üretilen safra sıvılarının depolanması olarak özetlenebilir. Daha güncel bir ifadeyle, özellikle yağlı yemekler ve ağır gıdalar tükettiğimizde safra kesesi içerisinde saklanan sıvı yardımıyla, sindirim işlemlerinin en kolay şekilde yürütülmesi desteklenir.
Sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına katkı sunar. Kese içerisinde bulunan sıvı, elektrolit ve bilirübin gibi inorganik maddeler ile vücuda alınan gıdaların en ideal şekilde sindirilmesi için destek sunar. Alınan gıdaları kendi sıvısı ile kıvamlı hale getiren safra kesesi, bunları ince bağırsaklara yönlendirerek sindirim aşamalarının kolayca gerçekleştirilmesini destekler. Safra kesesinin bu temel görevi dışında birçok yararı da bulunur. Bunlardan en bilineni ise vücutta biriken toksinlerin dışarıya atılmasıdır.
Safra Kesesi Ağrılarına Ne İyi Gelir?
Safra kesesinin tam olarak boşaltılamaması durumlarında, kese içerisinde yer alan kolesterol ya da kalsiyum gibi partiküllerin kalınlaşması olasıdır. Bu durum bu partiküllerin safra kesesi içinde safra çamuru şeklinde birikmesine neden olur. Bu organda taşın neden oluştuğu sorusu ise safra çamurunun tedavi edilmediği zaman taş oluşumunu meydana getirebileceği şeklinde açıklanır. Bu organda oluşan ağrıların belirtileri genellikle karın bölgesinde hissedilir.
Peki bu rahatsızlığın ağrısı nasıl geçer? Söz konusu ağrıdan kurtulmak için bazı safra diyetleri uygulamak mümkünüdür. “Bu rahatsızlığın ağrısı nasıl olur?” hastalar bu soruyu sıklıkla merak eder. Bu rahatsızlığın hafif şiddetteki kramplar şeklinde kendini gösterebileceğini söylemek mümkünüdür. “Safra kesesi ağrısı nerelere vurur?” bu soru hastaların sık sorduğu sorulardan biridir. Soruya yanıt olarak ise karın bölgesi cevabı verilebilir.
Safra kesesi taşı eritme yöntemleri, uzman doktorlar tarafından tavsiye edilen tedaviler ile gerçekleşir. “Oluşan taşlar gaz yapar mı?” sorusuna verilecek kesin bir yanıt yoktur. Bu durum, hastanın bünyesine göre göre değişir. Ancak bazı durumlarda görülmesi mümkündür. Safra çamuru diyeti olarak da bilinen, sindirim sistemini rahatlatmayı amaçlayan beslenme düzenlemeleri içerisinde safra taşı; yoğurt tüketimi ve zeytinyağı-limon kürleri ilişkilendirilir. Kesinlikle doktor önerisi ile uygulanması gereken beslenme düzenlemeleri içerisinde; nane, limon ve karbonat, pancar ve elma sirkesi tüketimleri, ilk semptomları hafifleten destekleyici takviyeler arasında yer alır.
Safra Kesesi Ameliyatı Sonrası
İnsan bedenindeki sindirim sisteminin işleyişinde safra kesesi mutlaka olması gereken bir organ olarak görülmez. Bu nedenle safra kesesinin alınması, sağlık açısından bir sorun teşkil etmeyecektir. Kesenin ameliyatla alınmasının ardından, karaciğer üzerinden bağırsaklara iletilen akış sorunsuz şekilde devam eder.
“Oluşan taşlar kilo yapar mı?” sorusu yine sık karşılaşılan sorulardan biridir. Bu hastalığın semptomları genellikle kilo kaybı ile ilişkilendirildiği için taşların kilo yapması söz konusu olmaz. Ancak ameliyat sonrası beslenme düzeni oluşturulmazsa kolay bir şekilde kilo almak mümkün hale gelir. Bu yüzden safra kesesi ameliyatından sonra hastaların, doktor önerisi ile beslenmeleri sürecin daha kolay yönetilmesini destekler. Ameliyat sonrası hastalar için herhangi bir beslenme sınırlaması bulunmaz. Safra kesesinin alınmasının ardından yenmemesi gereken gıdalar gibi bir durum söz konusu değildir. Sadece iyileşme sürecinde taze sebze ve meyve tüketimi önerilir.
Yapılan araştırmalar, ameliyat sonrası sindirimle ilgili herhangi bir şikayete rastlanmadığını gösterir. Kolesistektomi ameliyatlarından sonra ise taş oluşumlarının yenilenmemesi için safra diyeti uygulanması önerilir. Bu ameliyatlarda hastanın gaz çıkışı sağlanana dek sadece sıvı gıdalar tüketmesi önerilir. Ardından kademeli olarak beslenme düzeni rutinine geçilebilir. Safra kesesi ameliyatlarının ardından ülser diyeti olarak da adlandırılan beslenme rutini uygulanabilir. Bu rutin, hastanın kendisini daha iyi hissetmesini destekler. Lif kaynağı ağırlıklı besinlerin tüketilmesi, sürecin daha kolay geçirilmesini sağlayabilir.
Safra Kesesi Taşı Nasıl Düşürülür?
Safra kesesi taşları, sindirim sistemlerini etkileyen ve yaygın olarak görülen semptomlar arasındadır. Dünya genelinde 50 yaşın altındaki kadınların %11 ile %15’inde, erkeklerin ise %3 ile %11’inde safra taşı oluşumuna rastlanır. Taş oluşumunda neden olan net bir yanıt bulunmasa da genetik faktörlerin, obezite ve diyabet sorunlarının taş oluşumunu tetiklediği gözlemlenir. Safra taşlarının safra kanalına düşmesi tehlikeli komplikasyonlara yol açabilir. Fakat doğruluğu tam olarak kanıtlanmamış olsa da safra taşlarını eritmeye yönelik bazı tedavi yöntemleri de mevcuttur. Safra kesesi taşı genellikle cerrahi operasyonlar ile alınır. Bunun dışında cerrahi olmayan yöntemler de bulunur. Ameliyat dışı kullanılan yöntemler genellikle safra yollarına düşen ve kanalı tıkayan taşların endoskopik yöntemle (ERCP) alınması şeklinde olur. Cerrahi operasyon öncesi veya tek başına uygulanabilir.
Ancak yukarıda bahsedilen bu yöntemlerle taş eritilmesi/düşürülmesi sonucunda, ilk beş yıllık periyotta yeniden taş oluşumuna rastlandığı görülür. Taş düşürme yöntemleri iki başlık altında toplanır. Bunlar:
- Oral çözünme tedavisi,
- Kontak çözünme tedavisi şeklindedir.
Oral çözünme tedavisinde safra asidinden meydana getirilen ilaçlar, taşların düşürülmesinde uygulanır. Oral çözünme tedavi ilaçları ise Ursofalk ve Chenofalk olarak tanımlanır. Bu ilaçlar kese taşlarının çözünmesi uygulamasında başarılı sonuçlara ulaştırır. Ancak bu yöntemde kesedeki tüm taşların düşürülmesi uzun bir tedavi sürecini gerektirir. Çoğu durumda tedavi sürecinin aylar ya da yıllar sürebildiği görülür. Oral çözünme tedavisinde kullanılan ilaçlar, bazı hastalarda ishal semptomlarına ya da kolesterol seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Safra taşlarının eritilmesinde uygulanan ikinci seçenek olan kontak çözünme tedavisi, taşların eritilmesi için safra kesesine ilaç enjekte edilmesi yöntemine dayanır. Enjekte edilen metil tert butil ilaçları, 1 ile 3 gün içerisinde taşların çözünerek düşürülmesini sağlar. Bu yöntem, bazı hastalarda tahrişe neden olabilir ve beklenmeyen komplikasyonlara rastlanabilir. Siz de konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bizimle İletişime Geçin!
Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.
Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.
Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR