Whatsapp

Sinüzit Nedir? Neden Olur?

Anasayfa » Blog » Sinüzit Nedir? Neden Olur?

Sinüzit, yaygın olarak görülen, baş ağrısı, burun tıkanıklığı veya burun akıntısı gibi semptomlar açığa çıkarabilen bir sağlık problemidir. Her yaş aralığında görülebilen sinüzit, tedavi edilmemesi halinde yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları, anatomik yapı veya alerjik reaksiyonlar sinüzit gelişmesine neden olabilir. Sinüzit şikayetleri gösteren biri yapılacak olan incelemeler ile neden kaynaklı sinüzit problemiyle karşılaştığını öğrenebilir ve buna yönelik bir tedavi alabilir. Doğru tedavileriyle sinüzitin tekrarlama sıklığı azaltılabilir ve semptomlar iyileştirebilir.

Sinüzit Nedir?

Sinüzit, sinüs olarak adlandırılan yüz kemiklerinin içinde bulunan hava dolu boşlukların iltihaplanması veya enfekte olmasıdır. Sinüsler, yüz kemiklerinin çeşitli bölgelerinde bulunur ve burun boşluğuna açılır. Boşluklar sayesinde havanın ısınması, nemlenmesi ve temizlenmesi sağlanır. Bu boşluklar mukus birikmesi veya enfeksiyonlar nedeniyle gelişen iltihaplanmalar sonucu tıkanabilir. Boşluklarda gelişen iltihaplanmalar ise sinüzit olarak tanımlanır.

Sinüzit; akut, subakut, kronik veya rekürren türlerine ayrılır.

  • Akut sinüzit birdenbire ortaya çıkan ve genellikle soğuk algınlığı ile ilişkili olan bir sinüzit çeşididir. Başka bir üst solunum yolu enfeksiyonunun komplikasyonu olarak açığa çıkar.
  • Subakut sinüzit ise akut sinüzitin 4- 12 hafta boyunca devam etmesi olarak tanımlanır. Kişilerde kronik sinüzit gelişmesi halinde semptomlar en az 12 hafta boyunca devam eder. Bu tür sinüzit genellikle tekrarlayıcı olup kişilerin sürekli burun tıkanıklığı, baş ağrısı ve yorgunluk şikayetlerini sahip olmasına neden olur.
  • Rekürren sinüzit ise tekrarlayan sinüzit olarak adlandırılır ve yıl içerisinde birkaç kez gelişebilir.

Sinüzit, günlük hayatı ciddi ölçüde etkileyen bir sağlık problemidir. Doğru tedaviler ile sinüzit atakları kontrol altına alınabilir ve hastalığın tedavisi sağlanabilir.

Sinüzitin Nedenleri Nelerdir?

Sinüzit, sinüslerin iltihaplanmasına veya enfekte olmasına neden olan çeşitli faktörlerle ilişkilendirilebilir. Sinüzit nedenleri arasında ilk sırada üst solunum yolu enfeksiyonları yer alır. Sinüzit genellikle soğuk algınlığı, grip veya diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarının bir komplikasyonu olarak gelişir. Virüsler veya bakteriler sinüslerin enfekte olmasına neden olabilir.

  Kusma Neden Olur? Ne İyi Gelir?

Alerjenlere maruz kalmak da sinüzit gelişim riskini arttırabilir. Polen, toza karları, hayvan tüyü veya küf gibi alerjenlere karşı hassasiyeti olan kişilerde sinüzit gelişebilir.

Sinüzit gelişiminde burun yapısı ve anatomik sorunlar da yer alabilir. Doğuştan veya sonradan oluşan anatomik kusurlar sinüs drenajını engelleyebilir ve beraberinde bölgede iltihaplanma gelişebilir.

Sigara içmek, bulunulan bölgedeki havalandırma problemleri ve iklim koşulları da sinüzit gelişimini tetikleyebilir.

Diş enfeksiyonları veya ağız sağlığı sorunları sinüsler ile yakın ilişkilidir. Bu nedenle ağız ve dişlerde enfeksiyon gelişmesi halinde bu durum sinüs boşluklarını da olumsuz yönde etkileyebilir.

Sinüzitin Yaygın Görüldüğü Yaş Aralığı Nedir? 

Sinüzit her yaş grubunda görülebilen bir sağlık problemidir. Ancak bazı yaş grupları daha yüksek sinüzit ile karşılaşma riskine sahiptir. Bu noktada gençlik ve yetişkinlik dönemi ilk sırada yer alır. Genç ve yetişkin yaş grubu sinüzitin daha sık görüldüğü bir yaş aralığıdır. Bu grupta genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle sinüzit gelişimi gözlemlenir.

Çocukluk döneminde de sinüzit gelişebilir. Ancak çocuklar diğer yaş gruplarına göre daha düşük riske sahiptir. Çocuklarda genellikle akut sinüzit gelişim gösterir.

Sinüzit yaşlı bireylerde de görülebilir. Yaşla beraber bağışıklık sistemi zayıflayacağından kişilerin sinüzit riski artabilir.

Sinüzitin Belirtileri Nelerdir?

Sinüzitin belirtileri, sinüslerin iltihaplanması veya enfekte olması nedeniyle ortaya çıkan semptomlarla tanımlanır. Bu semptomlar kişiden kişiye değişebilir ve sinüzitin türüne (akut, subakut, kronik) ve şiddetine göre farklılık gösterebilir. Sinüzit belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Baş ağrısı
  • Burun tıkanıklığı
  • Burun akıntısı
  • Öksürük
  • Boğaz ağrısı
  • Ateş
  • Yorgunluk
  • Göz çevresi ve yanaklarda hissedilen ağrı

Akut Sinüzit ve Kronik Sinüzit Arasındaki Fark Nedir?

Akut sinüzit ve kronik sinüzit arasında bazı temel farklılıklar bulunur. Bu farklılıklardan ilki sağlık probleminin gerçekleştiği süredir. Akut sinüzit semptomları genellikle 4 haftadan daha kısa bir sürede açığa çıkar ve semptomların gözlemlenmesi süresinde sinüzit iyileşme gösterir. Kronik sinüzit ise en az 12 hafta boyunca gözlemlenen bir problemdir. Semptomlar sürekli olarak tekrarlar ve devam eder.

  Candida Diyeti

Akut sinüzit genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle gelişir. Soğuk algınlığı veya grip sonrası komplikasyon olarak açığa çıkabilir. Kronik sinüzit ise genellikle altta yatan anatomik problemler veya alerjiler sonucu açığa çıkar. Tekrarlayan enfeksiyonlar veya bağışıklık sistemi sorunları da kronik sinüzit gelişiminde etki gösterebilir.

Akut ve kronik sinüzit arasında tedavi farklılıkları da bulunur. Akut sinüzit, semptomların hafifletilmesi için semptomatik tedavi, dinlenme ve sıvı alımı gerektirir. Bazı durumlarda antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulabilir. Kronik sinüzit ise altta yatan ana nedene göre tedavi edilir. Antihistaminik ilaçlar, kortikosteroidler veya cerrahi müdahalelerden faydalanılabilir.

Sinüzit Teşhisi Nasıl Konulur?

Sinüzit teşhisi, semptomların ve fiziksel muayenenin değerlendirilmesi, hastanın sağlık öyküsünün alınması ve bazen görüntüleme veya laboratuvar testlerinin kullanılmasıyla konulur. Doktor tarafından gerçekleştirilecek olan müdahalede hastanın semptomlarının ne zaman başladığına yönelik sorular yöneltilir. Semptomların şiddeti, sıklığı ve süresi öğrenilir. Hastanın kronik hastalığı veya konulmuş bir alerji teşhisi olup olmadığı değerlendirilir. Genellikle kulak burun boğaz hekimleri tarafından gerçekleştirilecek olan muayenede fiziksel muayene yapılır. Sinüslerin şişkinliği ve hassasiyeti özel cihazlar ile değerlendirilir. 

Doktor, sinüzit şüphesi durumunda bazen görüntüleme testleri kullanabilir. Bu testler arasında röntgen, bilgisayarlı tomografi (BT) taraması veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yer alabilir. Bu testler sinüslerin içini ve enfeksiyonun yayılımını göstermek için kullanılır. Bazı durumlarda sinüzitin enfeksiyonel bir durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak üzere laboratuvar testlerine de başvurulabilir. Yapılan tüm değerlendirmelerin ardından sinüzit teşhisi konulabilir.

Sinüzit Tanısında Kullanılan Yöntemler Nedir?

Sinüzit sırasında genellikle görüntüleme testleri uygulanır. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme ile sinüslerin yapısı incelenebilir. Enfeksiyon yayılımı görüntüleme testleriyle tespit edilebilir.

Sinüzitin Komplikasyonları Nelerdir?

Sinüzit tedavisinin aksatılması veya tekrarlayıcı bir şekilde ortaya çıkması halinde bazı komplikasyonlar gelişebilir. Bu komplikasyonlar yüz bölgesini etkileyebilir. Orbita selüliti olarak adlandırılan; enfeksiyon durumunun göz çevresi dokulara yayılması sonucu göz etrafında şişlik veya kızarıklık gibi belirtilere neden olan sağlık problemi açığa çıkabilir.

Periorbital abse gelişmez halinde sinüs enfeksiyonu orbita dokullarına yayılabilir ve göz çevresinde apse oluşabilir.

  Su Diyeti Nedir? Nasıl Yapılır?

Kranial (kafa) komplikasyonları da sinüzit nedeniyle gelişebilir. Meningit, ve intrakraniyal apse görülebilir. Bunların yanı sıra sinüs enfeksiyonu, orta kulakta (orta kulak iltihabı) veya kulak zarında problemlere yol açabilir.

Sinüzitin solunum yollarına yayılması halinde solunum yolu enfeksiyonları ve astım gibi solunum problemleri gelişme riski artabilir. Akut sinüzitin tedavi edilmemesi halinde bu durum kronik sinüzite evrilebilir. Kronik sinüzit daha uzun süreli semptomlara neden olarak yaşam kalitesini ciddi ölçüde olumsuz şekilde etkileyebilir.

Sinüzit ve Migren Arasındaki İlişki Nedir?

Sinüzit ve migren arasında bazı benzer semptomlar görülebilir, bu nedenle bazı kişiler sinüzit semptomlarını migrenle karıştırabilir. Ancak sinüzit ve migren farklı iki ayrı sağlık sorunudur ve temel nedenleri de farklıdır. Sinüzit ve migren arasındaki farkı doğru bir şekilde teşhis etmek için bir sağlık profesyonelinin muayenesi ve gerektiğinde görüntüleme testleri yapılması gerekebilir. Her iki durumun da uygun şekilde tedavi edilmesi önemlidir, çünkü tedavi planları farklı olabilir.

Sinüzitin Tedavisi Nasıl Yapılır?

Sinüzit tedavisi, sinüzitin türüne, şiddetine ve gelişmesinde rol alan ana nedene göre değişkenlik gösterir. Doktor tarafından kişiye özel planlanan tedavi süreci semptomatik tedaviyi içerir. Ağrı kesiciler ile baş ağrısı veya yüz ağrısı gibi semptomların hafifletilmesi sağlanır. Burun tıkanıklığının giderilmesi için dekonjestan spreylere başvurulabilir.

Akut sinüzit genellikle bakteriyel enfeksiyonlar sonucu gelişir. Bu tür bu durumlarda hem sinüziti hem de enfeksiyonel durumu tedavi etmek üzere antibiyotik tedavilerine başvurulabilir. Antibiyotik tedavisiyle semptomların iyileşmesi de desteklenir.

Kronik veya tekrarlayan sinüzit vakalarında cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulabilir. Sinüs cerrahisi ile sinüslerin temizlenmesi veya anatomik sorunların düzeltilmesi sağlanabilir.

Alerji nedeniyle sinüzit gelişmesi halinde alerjik reaksiyonları önlemek üzere antihistaminik ilaçlar kullanılabilir veya immünoterapi uygulanabilir. Tetikleyici unsurun tedavi edilmesi sinüzit gelişimini de önleyebilir.

Sinüzit ve Alerjik Reaksiyonlar Arasındaki İlişki Nedir?

Alerjik reaksiyonlar sinüzit nedenlerinden biri olabilir. Alerjik reaksiyonlar, polen, hayvan tüyü, küf sporları, toza karları gibi alerjenlere karşı bağışıklık sisteminin gösterdiği bir tepkidir. Bu tepki nedeniyle burun ve sinüslerde iltihaplanma veya çeşitli semptomlar açığa çıkabilir. Alerjik rinit ve sinüzit, burun içinde iltihaplanmalara yol açan alerjik bir reaksiyon türüdür. Bu tür alerjik reaksiyonların sonucunda sinirlerde iltihaplanma gelişerek sinüzit açığa çıkabilir.

Alerjik reaksiyonlar nedeniyle burun içindeki mukus miktarında da artış olabilir. Mukus miktarının fazla olması sinüslerin tıkanmasına neden olabilir ve sinüzit semptomları gelişebilir.

Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Yazı Sayısı: 343

Profili Gör
Mücteba Gündüz
Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Articles: 343

Bizimle İletişime Geçin!

Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.

Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.

Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR