Mide Kanaması

Görülme sıklığı oldukça yüksek olan mide kanaması sindirim sistemi kanamalarının %90’a yakınını oluşturan, 60 yaş ve üzerinde daha sık görülen bir gastrointestinal sistem kanamasıdır. Sindirim sisteminin oldukça önemli bir parçası olan midede gelişen kanamalar, çeşitli semptomları beraberinde getirebilir. Günümüzde yanlış veya bilinçsiz ilaç kullanımına bağlı olarak mide kanaması görülme oranı artmıştır. Bu durumun temelinde yaşın ilerlemesine bağlı olarak ihtiyaç duyulan ilaçların da sayısının artması olduğu düşünülmektedir.

Mide kanaması 2 türden oluşur. Bu türler, akut mide kanamaları ve kronik mide kanamaları olmak üzere mide kanamasının uzunluk süresine göre ayrılır. Akut mide kanamaları, 1 ila 6 hafta arasında süren mide kanamaları olup 6 haftadan daha uzun süren mide kanamaları ise kronik mide kanaması olarak adlandırılır. Mide kanaması derhal tedavi edilmesi gereken bir sağlık problemidir. Kanamanın tedavi edilmemesi veya ilerlemesi halinde sağlık problemlerinde artış veya ölüm gibi ciddi sonuçlar doğabilir. Mide kanaması, birçok tedavi yöntemi ile iyileştirilen ancak belirli bir süre ardından tekrarlayabilen bir rahatsızlıktır.

Mide kanaması genellikle yemek borusu ve midenin kesişim noktasında veya midenin iç duvarında yara oluşması sonucu açığa çıkan bir rahatsızlıktır. Mide tümörü, ülseri veya farklı nedenlere bağlı olarak midede aşınma veya tahribat oluşabilir. Bu tahribatlar ise midede kanama oluşmasına sebebiyet verebilir. Tahrişin yoğun olmasına bağlı olarak mide kanamasının şiddeti artabilir.

Mide duvarında küçük bir yara oluşması ve bu yaranın aşınmaya devam etmesi veya kan sulandırıcı kullanan kişilerde kanın geç pıhtılaşmasına bağlı olarak mide kanaması küçük bir yara nedeniyle de açığa çıkabilir.

Mide Kanaması Belirtileri Nelerdir?

Mide kanaması bireyden bireye değişkenlik gösteren belirtilere sahiptir. Mide mukozasında enflamasyon olmasına bağlı olarak kanama gelişmesi halinde bu belirtilerde de ciddi farklılıklar gelişir. Bazı kişilerde ani ve süregelen kanamalar oluşurken bazı kişilerde ise fark edilmeyecek derecede az miktarda kanama görülebilir. Kişide bulunan farklı hastalıkların etkisiyle kanama miktarı farklılık gösterebilir. 

Mide kanaması belirtileri arasında sadece kan gözlemlenmesi yer almaz. Kanama dışında çeşitli semptomlar da beraberinde gözlemlenebilir. Yaygın belirtileri arasında baş dönmesi, karın ağrısı, sürekli yorgunluk, kansızlık, midede yanma hissi, bayılma veya şok geçirme yer alır.

Diğer belirtileri ise; gaita renginde siyahlıklar görülmesi, ishal olunması, üst batında ağrı veya acı hissi, midede şiddetli ağrılar, mide yanması, kalp çarpıntısı hızının artması, nefes darlığı, terlemede artış, iştah kaybı, hazımsızlık veya şişkinlik şikayetleri, kusma, kusmuk renginde kırmızımsı bir renk görülmesi ve tansiyon düşüklüğü gibi belirtilerdir.

Mide Kanaması Neden Olur?

Mide kanamasının altında çeşitli nedenler yer alıyor olabilir. En yaygın nedeni mide ülseri olarak kabul edilir. Mide kanamasına neden olan diğer belirtiler ise aşağıdaki gibidir;

• Özofajit geçmişi,
• Midede helicobacter pylori bakterisi bulunması
• Mideyle yemek borusunun bağlantısının bulunduğu noktada yaralar oluşması
• Karaciğer hastalıklarına bağlı olarak yemek borusunun alt kısmında varis şeklinde yapılar oluşması
• Aşırı baharatlı besin tüketimi
• Tedavisi geciktirilmiş veya tedavisi olmayan ülser hastalıkları
• Çevresel faktörler
• Genetik faktörler
• Bilinçsiz ilaç kullanımı
• Kafaya alınan travmalar
• Yoğun stres
• Çok miktarda kan sulandırıcı ilaç kullanımı
• Bünye yapısının zayıf olması
• Daha öncesinde geçirilen cerrahi operasyonlar
• Yoğun miktarda alkol ve sigara tüketimi

Mide Kanaması Kaç Gün Sürer?

Mide kanaması kanamanın şiddeti ve tetikleyicileri devam etmesine bağlı olarak uzun soluklu veya kısa soluklu olabilir. 1 ile 6 hafta arasında süren mide kanaması akut mide kanaması olup 6 haftadan fazla sürmesi halinde kronik mide kanaması olarak sınıflandırılır.

Erken müdahale ve doğru tedaviler ile mide kanaması kısa süre içerisinde tedavi edilebilirken ilerlemesi halinde tedavisi zor ulaşarak görülebilecek komplikasyon riski artar.

Mide Kanaması Nasıl Tedavi Edilir?

Mide kanamasında kanamaya neden olan ana unsurun tespit edilmesi büyük önem taşır. Ana nedeninin tespit edilebilmesi için gastroskopi yöntemi uygulanabilir. Kanamanın nedenini tespit edilmesi halinde çeşitli ilaç ve ısı yöntemleriyle kanamanın kesilmesi sağlanır. Mide kanaması tekrarlayabilen bir durum olduğundan tedavi ardından da ilaç desteklerine devam edilmesi ve yaşamsal değişikliklerin yapılması büyük önem taşır.

Kanama tedavilerinde ilk adım ülserin tedavi edilmesi yönündedir. Ülser kadar varis oluşumuna bağlı kanama gelişmesi de yaygındır. Her ikisinin tedavisinde de ilaç tedavisi kullanımı zorunludur. İlaç ve endoskopi yöntemleriyle tedavi gerçekleştirilir. Her 2 yönteminde yetersiz kalması halinde ise mide kanaması tedavisi için cerrahi yöntemlere başvurulur.

Mide kanaması tedavisinde kanamaya neden olan yaralı bölgenin hemoklips ile kapatılması en sık tercih edilen tedavi yöntemlerinden biridir. Bölgeye takılan klipsler yaraların kapanması ardından kendiliğinden düşer. Bu yöntem ile kısa süre içerisinde etkili bir tedavi sağlanır.

Mide kanamasına neden olan kanayan lezyon bölgesine enjeksiyon yardımıyla müdahale edilebilir. Mide kanseri gibi daha ileri vakalar nedeniyle mide kanaması olması halindeyse farklı tedavi metotları uygulanır. Mide kanaması tedavisinde ek olarak kemoterapi ve radyoterapi gibi kansere yönelik tedaviler uygulanmalıdır.

Mide kanaması tedavisinde kanamanın temelinde yatan nedeninin öğrenilmesi kişinin gelecekteki sağlığı için de son derece önemlidir. Hafif kanama gözlemlenen kişilerde sağlıklı bir diyet programı ile mide kanamasını tekrarlanmasının önüne geçilebilir çeşitli beslenme alışkanlıkları benimsemek veya mevcuttaki zararlı alışkanlıkların değişmesini sağlamak sağlıklı bir mide için önemli başlıklardır.

Mide Kanaması Sonrası Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Mide kanaması geçiren veya yeni iyileşen kişilerin kanama ardından beslenme düzenlerinde değişiklik yapması gerekir. Doğru besin seçimleri ile mide sağlığı korunabilir, mide kanamasının tekrarlanması durdurulabilir. Yeni tedavi olmuş bireyler için doğru besin tercihleri midenin iyileşme hızını arttırır.

Mide kanaması ardından beslenmenin temelinde kişilerin midelerine dokunmayacak besinleri tercih etmesi yer alır. Acı, ekşi, yoğun baharatlı, kafeinli yiyecekler ve gazlı içecekler mide asiditesini olumsuz yönde etkiler. Bu durum kanama olan bölgenin yeniden tahriş olmasına ve tekrardan kanayabilme potansiyeline erişmesine neden olabilir.

Lifli gıdalar sindirilemeyen karbonhidratlar bakımından zengindir. Mide uzun süreli kasılıp gevşemeler ile bu tür gıdaların sindirimi için yoğun bir şekilde çalışır. Bu durum halihazırda kanaması devam eden kişilerin iyileştirmelerine yavaşlatır iken kanama şiddetinin artmasına neden olabilir. Mide kanaması devam eden kişilerin; yoğun meyve ve sebze tüketiminden, yoğun kurubaklagil tüketiminden kaçınması mevcut sağlık düzen için iyi olacaktır.

Mide kanamasının iyileşmesi ardından ise durum tam tersi bir hal alır. Kanama ardından lifli gıdaların tüketimine özen göstermek büyük önem taşır. Lifli gıdalar, sindirilemeyen karbonhidratları sahip olduğu kadar genellikle yoğun demir içeriğine sahiptirler. Mide kanaması esnasında kan kaybı oluşması kişilerin demir seviyelerinde yetersizliklere sonuçlanabilir. Ispanak, pazı, lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler hem güçlü bir lif hem de demir kaynağıdır. Benzer bir şekilde meyveler özellikle de kurutulmuş meyveler yine güçlü demir içeren besinler arasında yer alır. Bu tür durumlarda demir içeriği yüksek lifli gıdalar ile beslenmek ileride oluşabilecek kansızlık probleminin önüne geçilebilmesi için büyük bir adımdır. Bundan dolayı kanama ardından lifli gıdalara beslenmede yer verilmesi büyük önem taşır.

Mide kanaması ardından alkol ve sigara tüketiminden kaçınılmalıdır. Besinlerin zeytinyağı veya Hindistan cevizi yağı gibi sağlıklı yağlar içerdiğinden emin olunmalı, fast food gıda tüketiminden uzak durulmalıdır. Aşırı tuz veya aşırı şekerli yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Tüketilen besinlerin hijyenine dikkat edilmeli, sebze ve meyveler güzelce yıkanmalı, et ve balık ürünleri iyi şekilde pişirilerek tüketilmelidir.