Haşimato Hastalığ
Haşimato hastalığı, tiroid bezlerini etkileyen ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. tiroid bezleri, boynun alt kısmında konumlanan, kelebek şekline benzeyen endokrin bezlerdir. tiroid bezi, vücutta birçok sistem üzerinde etkili olan tiroid hormonunun salgılanmasında görev alır. Vücut ısısının ayarlanması, kasların, kalbin ve beynin fonksiyonlarını doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi gibi önemli sistemler üzerinde etkilidir. Haşimato, tiroid bezlerinin fonksiyonlarını etkileyerek, hipotiroidizm gibi önemli hastalıklara sebebiyet verir. Haşimato hastalığının ciddi sonuçlara sebep vermemesi üzerine önlem alınması ve gerekli tedavilerin uygulanması gerekir.
Haşimato Nedir?
Haşimato, tiroid fonksiyonlarını etkileyen otoimmün bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin tiroid bezlerine saldırması durumu ile karakterizedir. Vücut, anti-tiroglobulin ve anti-TPO antikoru üreterek tiroid bezini ortadan kaldırmak üzere çalışır. Üretilen antikorlar tiroid bezlerindeki hücrelere zarar verir ve hücrelerin görevlerini yerine getirmesini önler. Tiroid bezlerinin saldırıya uğraması ve bununla beraber daha az tiroid hormonu üretmesi vücutta çeşitli problemlere yol açar. Bununla birlikte tiroid bezinde çok sayıda iltihap hücresi gelişimi gözlemlenir. Tüm bu durumlar beraberinde tiroid bezinin küçülmesine ve tiroid hormonunda yetersizlik açığa çıkmasına neden olur. Haşimato en başta guatr rahatsızlığına benzer değişimlere sebebiyet verir. TSH, T3 ve T4 hormonları başlangıçta normal seviyelerde olurken anti-TPO antikor yüksekliği gözlemlenir. Haşimato aşama aşama ilerleyen bir hastalık olmasıyla birlikte açığa çıkardığı semptomların zaman içerisinde şiddeti artar. Başlangıçta sadece tiroid hormonu yetersizliği gözlemlenirken belirli bir süre ardından tiroid yetmezliği meydana gelir.
Haşimato hastalığı Japon bilim adamı Akira Haşimato tarafından tanımlanmış olup ismini buradan alır. 1912 yılında tanımlanan Haşimato hastalığı hipotiroidizm vakalarının %90’ının temelinde yatan ana nedendir.
Haşimato Belirtileri Nelerdir?
Haşimato hastalığı direkt olarak klinik bir bulgu açığa çıkarmaz. Ancak tiroid hormonunu seviyesinde azalmaya bağlı meydana gelen değişimler zaman içerisinde birçok farklı belirti açığa çıkarabilir. Tiroid hormonunun azalmasına bağlı olarak ilk gözlemlenen belirtiler arasında kilo alma, ses tonunda değişiklik, kabızlık, kronik yorgunluk, vücut ısısında düşüş, cilt kuruluğu yer alır. bu semptomlar birçok hastalığın belirtisi olarak açığa çıkabileceğinden kişiler Haşimato’dan şüphelenmeyebilir. Haşimato’ya bağlı gelişen spesifik semptomlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Adet döngüsünde oluşan düzensizlikler
- Dil yapısının büyümesi
- Anlam verilemeyen asabiyet
- Depresyon
- Ciddi seviyelerde iştahsızlık
- Cilt renginde solgunluk
- Gözaltında ve% şişme
- Konsantrasyon bozukluğu ve konuşma şeklinde yavaşlama
- Unutkanlık
- Nabız sayısında düşme
- Hareketlerde gözle görülür bir şekilde yavaşlama
Haşimato Nedenleri Nelerdir?
Haşimato hastalığının neden geliştiği tam olarak bilinmemektedir. Ancak bazı durumların Haşimato hastalığının gelişim riskini artırdığı düşünülür.
Sigara içmek, hamilelik, aile geçmişinde Haşimato hastalığı bulunması, tip bir diyabet, çölyak hastalığı, hepatit, Vitiligo, romatoid artrit, Pernisiyöz anemi ve Addison hastalığının Haşimato’ya yakalanma riskini artırdığı gözlemlenmiştir. Haşimato kadınlarda daha sık görülen bir hastalıktır. Her yaş grubunu etkileyebilir ancak genç ve orta yaş grubunda daha sık görülür.
Haşimato, yüksek prolaktin seviyesi, yüksek kolesterol ve nedeni tespit edilemeyen kansızlığı olan kişilerin de karşılaşabileceği bir hastalıktır. Bu tür hastalığa sahip olan kişiler Haşimato riskine karşı düzenli bir şekilde tiroid fonksiyonlarına yönelik taramaya girmelidir.
Haşimato Neden Olur?
Haşimato hastalığı bağışıklık sisteminin tiroit bezlerine saldırması üzerine gelişir. Bağışıklık sistemi, farklı nedenlere bağı olarak tiroit bezini tehdit olarak algılar ve buradaki hücreleri yok etmesi üzerine antikorlar üretir. Bu antikorlar anti-tiroglobulin ve anti-TPO antikoru olarak adlandırılır. Antikorlar tiroit bezi hücrelerinin zarar görmesine ve bu bölgenin iltihaplanmasına yol açar. Uzun süreli devam eden bu durum ise vücudun yeteri kadar tiroit hormonu salgılayamamasıyla sonuçlanır. Tiroit hormonunun yetersiz olması ise beraberinde hipotiroidizmi getirir.
Haşimato Hastalığı Tedavisinde Beslenme Neden Önemlidir?
Haşimato hastalığının tedavisinde ilaç tedavisi ve beslenme tedavisi uygulanır. Düzenli egzersiz yapılması da tedavi sürecini desteklemektedir. Yapılan kan tetkiklerinde hormon değerlerinin normal bulunması halinde doktor ilaç tedavisine gerek duymayabilir. Bu tür durumlarda tedavi, direkt olarak diyet ve egzersize yöneliktir. Haşimato diyeti ile tiroid bezlerinin çalışma fonksiyonlarını destekleyecek türde bir beslenme şekli uygulanır. Hastalıkla beraber gelişen semptomların gündelik hayatı olumsuz yönde etkilememesi üzerine besin seçimleri yapılır. Genellikle diyetisyen tarafından takip edilmesi gereken bu süreçte hasta sağlıklı beslenme davranışları benimser. Haşimato hastalığının şiddetinin yavaşlaması ve tiroid bezlerinin daha fazla etkilenmemesinde beslenme önemli bir role sahiptir.
Haşimato Diyeti Nedir? Nasıl Yapılır?
Haşimato semptomlarını azaltmada beslenmenin etkisi kanıtlanmıştır. Uzmanlar ilaçlarla tedaviye gerek duymasa dahi yaşam tarzı değişikliklerini mutlaka önerir. Bazı hastalarda ise ilaç tedavisine başvurulsa bile kişilerin ilaçlara beklenilen reaksiyonu göstermediği görülür. Bu noktada Haşimato diyeti gündeme gelir.
Haşimato diyeti tek bir kural etrafında şekillenmeyen genel öneriler ışığında uygulanan bir diyettir. Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar doğrultusunda belirli başlıklara dikkat edilmesinin Haşimato seyrinde iyi yönde gelişmeler açığa çıkardığı görülmüştür.
Haşimato diyetinde ilk dikkat edilen başlık glütensiz beslenmedir. Yapılan çalışmalar haşimato hastalığını sahip bireylerin çölyak hastalığına yakalanma şansının daha yüksek olduğunu gösterir. Uzmanlar bu durumdan dolayı haşimato hastalarının çölyak taramasına da tabi tutulmasını önerir. Çölyaklı bireylerin glutensiz beslenmesi gerekirken, yapılan bazı çalışmalar haşimato hastalarının çölyak olmasa bile glutensiz beslenmeden faydalanabileceği yönündedir. Glutensiz beslenme kapsamında buğday, arpa ve çavdar ürünlerinden kaçınılması önerilir. Makarna, ekmek, soya sosu, kek, bisküvi ve daha birçok gıda gluten içerir. Günümüzde her bir ürünün glutensiz versiyonunu bulmak mümkündür.
Otoimmün protokol diyetinin de Haşimato hastaları için faydaları olabilir. Otoimmün hastalıkları olan kişiler için tasarlanan bu diyet protokolünde süt ürünleri, ilave şeker, kahve, kurubaklagiller, kuruyemişler, tohumlar, katı yağlar ve gıda katkı maddeleri yasaktır. Otoimmün protokolü kapsamında alkol kullanımı da yasaklanmıştır. Yapılan çalışmalar otoimmün protokol diyetinin Haşimato hastalarında önemli iyileşmeler sağladığını göstermiştir. Ancak otoimmün protokol diyeti katı bir eliminasyon diyeti olarak düşünülmelidir. Bundan dolayı beslenme uzmanıyla çalışarak uygulanması daha doğrudur.
Yapılan diğer çalışmalar Haşimato hastalarında laktoz intoleransı olduğunu tespit etmiştir. Bu durum süt ürünlerine karşı hassasiyet yaratabilir. Kişilerin daha rahat bir günlük yaşam sürmesi için süt ürünlerinden kaçınması veya laktozsuz versiyonlarını tercih etmeleri önerilir.
Haşimato hastalığına bağlı olarak vücutta enflamasyon gelişebilir. Enflamasyon oluşumunu önlemek veya azaltmak için anti-inflamatuar beslenmeye odaklanmalıdır. Taze sebze ve meyveler anti-inflamatuardan zengin besinlerdir. Aynı şekilde baharatlar ve yağlı balıklardan da anti-inflamatuar etkileri sebebiyle faydalanılabilir. Günlük beslenmeye anti inflamatuar gıdalara eklenerek Haşimato’nun yıkıcı etkilerinden korunulabilir.
Sağlıklı beslenmenin temelini oluşturan bazı kurallar Haşimato diyeti için de geçerlidir. Rafine şeker içerikli, yüksek oranda yağ içeren gıdalar sağlığı birçok açıdan tehdit eder. Bu tür besinler geline işlenmemiş doğal besinler tercih edilmelidir. Yoğun yağlı protein kaynakları yerine, az yağlı kaynaklara yönelmek ve hayvansal yağlar yerine bitkisel yağlar tüketmek de Haşimato diyetinin diğer başlıklarıdır. Başta bağırsak olmak üzere vücuttaki birçok organın sağlığı için posalı beslenme önemlidir.
Haşimato diyetine yönelik son ve temel başlıklardan bir diğeri ise guatrojenik gıdaların tüketimine dikkat edilmesidir. Guatrojen maddeler, tiroit hormonlarının salgılanmasını azaltan maddelerdir. Bundan dolayı Haşimato hasatlığında gelişen semptomların artmasına ve hastanın genel sağlığının olumsuz yönde etkilenmesine neden olabilir. Guatrojenler, karnabahar, brokoli, lahana, turp gibi turpgiller familyasından olan sebzelerde ve soya ürünlerinde bulunur. Haşimato diyetinde kişiler turpgilleri beslenmeden çıkarmak yerine pişirilerek tüketir. Bu sayede besinlerin guatrojenik etkisi azalır.
Bizimle İletişime Geçin!
Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.
Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.
Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR