Whatsapp

Akalazya Hastalığı Nedir?

Anasayfa » Blog » Akalazya Hastalığı Nedir?

Sindirim sistemi, vücuda alınan besinlerin sindirilmesi ve besinden gelecek olan enerjinin vücut tarafından kullanılması üzerine çalışan bir sistemdir. Sindirim sistemine çeşitli organlar dahildir ve sağlıklı bir bireyin sindirim sisteminin başladığı yer ağızdır. Ağız yolu ile alınan gıdalar yutkunmayla yemek borusundan geçer. Yemek borusu ardından mideye aktarılır. Sindirim sisteminde tek yönde bir yol izlenir. Midedeki sindirilen besinlerin geri yemek borusuna geri kaçmasını önlemek adına sfinkter adı verilen bir yapı bulunur. Alt özefagus sfinktei olarak da geçen bu yer yutkunma ile açılır ve besinler mideye geçtikten sonra kapanır. Akalazya hastalığı tam olarak da sfinkteri etkileyen bir hastalıktır. Akalazya hastalığına bağlı olarak sfinkter gerçekleştirmesi gereken görevi tam anlamıyla yapamaz ve bu durum yemek borusunda çeşitli hastalıklar açığa çıkmasıyla sonuçlanır. Kişiler akalazya hastalığına bağlı olarak çeşitli semptomlar gösterebilir. Akalazya hastalığı olması halinde hastalık aksatılmamalı ve tedavisi sağlanmalıdır. Bu noktada “akalazya hastalığı nedir ve belirtileri nelerdir?” gibi soruların cevapları öğrenilerek sindirim sisteminin sağlığı için önemli bilgilere erişilebilir.

Akalazya Nedir?

Akalazya hastalığı yemek borusu ve mide arasında bulunan sfinkterin olması gibi açılmamasına bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. “Akalazya nedir?” sorusunun cevabı; yenilen yemeklerin yemek borusunda birikmesi ile karakterize olan bir hastalık olarak verilebilir. Akalazya bir sindirim sistemi hastalığıdır. Akalazya gelişmesi halinde çeşitli semptomlar meydana gelir. Bunlardan en sık karşılaşılanı yutkunma zorluğu ve yemek borusundaki yemek sıkışması hissiyatı nedeniyle kişilerde rahatsızlık hissidir. Aspirasyon riskini de artırılan akalazya genellikle orta ve ileri yaştaki yetişkin bireylerde gözlemlenir. Nadir de olsa çocukluk döneminde de gelişebilen bir hastalıktır. Akalazya hastalığının semptomları çeşitli hastalıklarla benzer olduğundan kişilerin karşılaştıkları semptomları birebir şekilde doktoru anlatması büyük bir öneme sahiptir. Bazı kişiler akalazyayı mide reflüsü ile karıştırsa da akalazya ve reflü arasında ciddi farklılıklar vardır. Akalazyaya bağlı gelişebilecek olan belirtilerin meydana gelmesi halinde kişilerin mutlaka bir doktora danışması gerekir.

  Salmonella Nedir? Tedavisi Nasıl Yapılır?

Akalazya Belirtileri Nelerdir?

Akalazya belirtileri çeşitli sindirim sistemi hastalıklarına benzer belirtilerdir. Ancak özellikle bazı belirtiler direkt olarak akalazyayla ilişkilendirilebilir. Akalazyanın en sık gözlemlenen belirtisi yutma güçlüdür. Hastalar boğazlarında veya yemeklerinde bir şey takılı kalmış hissiyatı ile rahatsızlık duyabilir. Disfaji olarak adlandırılan bu duruma bağlı olarak kişilerde öksürme isteği gelişebilir. Bazı ileri vakalarda boğulma riski de bulunmaktadır. Akalazya hastalığının semptomları zaman içerisinde şiddetlenir. Yavaş bir şekilde sorunların şiddeti ve ciddiyeti artabilir. Aşağıda akalazya hastalığına bağlı olarak açığa çıkabilecek belirtiler sıralanmıştır.

  • Göğüs ağrısı
  • Midede yanma
  • Yemekler ardından ağrı ve rahatsızlık hissi
  • Öğürme ihtiyacı
  • Kusma
  • Geğirme
  • Öksürük
  • Pnömoni
  • Kilo kaybı
  • İştahsızlık

 

Akalazya Hastalığı Neden Olur?

Akalazya hastalığı çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Ancak akalazya en yaygın olarak genetik faktörlerin etkisiyle görülür. Ailesinde çeşitli mide hastalığı veya akalazya geçmişi olan bireylerin akalazya hastalığına yakalanma oranı daha yüksektir. Otoimmün hastalık geliştiren kişilerde de akalazya hastalığına rastlanabilir. Diğer otoimmün hastalıklarda olduğu gibi vücut alt özefagus sfinkterine hasar vermeye çalışabilir. Bu duruma bağlı olarak akalazya gelişebileceği gözlemlenmiştir. Yemek borusu kanseri ve parazit kaynaklı hastalıklardan kaynaklı olarak da yine akalazya görülebilir. Bu tür hastalıklar kişinin halihazırda akalazya hastalığı olması halinde semptomların şiddetini arttırabilir. Viral enfeksiyonlardan kaynaklı olarak da akalazya gelişebileceği gözlemlenmiştir.

Akalazyaya neden olabilecek durumlar tespit edilse de akalazyanın kesin gelişim nedeni günümüzde hala daha bilinmemektedir. Tıp dünyası bu konu üzerinde araştırma yapmaya devam etmektedir.

Akalazya Hastalığı Kimlerde Olur?

Akalazya hastalığı genetik faktörler ile aktarılabilen bir hastalık olduğundan aile geçmişinde akalazya hastalığı bulunan bireylerde daha yaygın görülür. Genellikle 20 ve 30’lu yaşlarda seyreden bir hastalıktır. Bazı durumlarda daha erken veya daha geç yaşlarda da gelişim gösterebilir. Akalazya hastalığı nadir görülen bir sindirim sistemi hastalığıdır.

  Mide Tembelliği

Akalazya Tanısı Nasıl Konur?

Akalazya belirtileri göstermesi üzerine sağlık kuruluşuna başvuran kişiler hekimler tarafından çeşitli testlere tabi tutulur. Akalazya teşhisinde en yaygın kullanılan yöntem özefagus manometrisidir. Özefagus sfinkterinin aktivitesinin araştırıldığı bu yöntem ile sfinkter ile ilgili detaylı bilgiye sahip olunabilir.

Röntgen ve endoskopi gibi görüntüleme tetkiklerine de başvurulabilir. Endoskopi uygulaması ile kişinin ağız boşluğundan giriş yapılır. Ağızdan duodenuma kadarki tüm sindirim sisteminin görülmesini sağlayan bu yöntem ile yemek borusunun yapısı detaylı bir şekilde incelenebilir. Bozukluk veya tıkanıklık olması halinde endoskopi ile kolay bir şekilde teşhis konabilir. Akalazya hastalığının teşhis edilmesi ve tanı yöntemlerinin her biri gastroenteroloji bölümü kapsamında gerçekleştirilir.

Akalazya Tipleri Nelerdir?

Akalazya yemek borusunun genişleme oranına bağlı olarak farklı evrelere ve tiplere ayrılır. Yüksek çözünürlüklü manometre ile yapılan tetkiklerde hastalığın hangi tipte olduğu tespit edilebilir. Akalazya tipleri aşağıdaki şekildedir.

  • Tip I (klasik akalazya)
  • Tip II (özofagal kompresyonun eşlik ettiği)
  • Tip III (spastik akalazya)

Akalazya Nasıl Tedavi Edilir?

Akalazya hastalığı tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Akalazya hastalığının alt özefagus kasındaki bir felçten kaynaklı gelişmesi halinde buradaki kasların işlevlerini arttırmaya yönelik bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak uygulanan tedavileri ile kişilerin gösterdiği semptomlar azaltılabilir. Genellikle cerrahi yöntemlere başvurularak semptomları hafifletmeye etki edebilecek uygulamalar yapılır. En yaygın kullanılan yöntemler pnömonik dilatasyon veya balon dilatasyon yöntemleridir. Bu yöntemler ile sfinkter çevresinin genişlemesi sağlanır. Bu sayede yemekler yemek borusundan mideye geçiş yapabilir.

Ameliyat için uygun olmayan hastalara kas gevşetici ilaç tedavileri veya alt özefagus sfinkterine botoks uygulamaları yapılabilir. Akalazya hastalığında kişiye özel bir tedavi planlaması yapılmalıdır.

Akalazya Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Akalazya hastalığının tedavi edilmemesi halinde yaşamı tehdit edebilecek semptomlar açığa çıkabilir. Hastalığın devam etmesi halinde yemek borusunda besin birikmesi gerçekleşir. Kişiler yatar pozisyona geldiği anda bu besinler solunum yoluna kaçırabilir. Bu durum aspirasyon olarak adlandırılır. Aspirasyona bağlı olarak akciğer enfeksiyonları veya zatürre gibi hastalıklar gelişebilir. Tüm bu durumlar yaşamı tehdit edebilecek ciddiye alınması gereken hastalıklardır.

  Obezite Doğurganlığı Etkiler mi?

Akalazya Tekrar Eder Mi?

Akalazya kronik bir hastalık olarak düşünülebilir. Cerrahi müdahaleler ile tedavi sağlansa bile akalazya hastalığı tekrar gelişim gösterebilir.

Akalazya Hastaları Nasıl Beslenmelidir?

Akalazya hastalarının dikkatli ve özenli bir şekilde beslenmesi gerekir. Bu tarz hastalara genellikle posası az, yumuşak besinler önerilir. Akalazya hastaları az az sık sık beslenerek tek seferde yemek borusundan daha kısıtlı miktarda yemek geçişini sağlamalıdır. Akalazya hastaları besinleri iyi bir şekilde çiğnemeli büyük lokma yutmaktan kaçınmalıdır. Akalazya hastaları günde 6 veya 8 arası öğün yapabilir.

Akalazya Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Akalazya hastalığında genellikle cerrahi müdahalelere başvurulur. En sık uygulanan akalazya ameliyatı yöntemleri pnömonik dilatasyon veya balon dilatasyonudur. Her 2 yöntemde de sfinkterin çevresinin genişlemesi sağlanır. Böylece yemek borusu daha rahat bir şekilde çalışabilir. Dilatasyonun başarılı bir sonuç vermediği durumlarda ise özofagomiyotomi operasyonuna başvurulur. Bu operasyonda özefagus sfinkterinin alt ucunda yer alan kas kesilir. Bu sayede buradaki alan genişletilir ve yemekler daha rahat bir şekilde mideye geçiş sağlar. Bu tür durumlarda gastroözofageal reflü gelişmesi gözlemlenebilir. Akalazya ameliyatları genel anestezi altında gerçekleşmektedir. Hastanın durumu ve gelişen semptomların ciddiyetine bağlı olarak hangi yöntemin uygulanacağı doktor tarafından kararlaştırılır.

 

Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Yazı Sayısı: 343

Profili Gör
Mücteba Gündüz
Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Articles: 343

Bizimle İletişime Geçin!

Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.

Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.

Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR