Toplumda herkesin diyetle zayıflamaya yönelik bildiği bazı şeyler bulunuyor. Bazı bilgiler doğru olurken bazı bilgiler ise herhangi bir bilimsel gerçekliğe dayanmıyor. Doğru bilinen yanlışlar başarısız zayıflama süreçlerine ve kişilerin diyetle ilgili ön yargıları oluşmasına neden oluyor. Diyetisyen ile zayıflamak doğru bilinen yanlışların doğrusunu öğretirken diyetle zayıflamanın aslında sanıldığı kadar zor bir şey olmadığını kanıtlıyor. Doğru bilinen yanlışlar diyet ve zayıflama sürecini zor hale getirerek insanların diyet yapmak fikrinden korkmalarına neden olur. Diyetisyen ile zayıflamak haricinde internet bilgileriyle kendileri diyet yapmak isteyen kişiler yanlış beslenmeleri ile sağlık durumlarını zor duruma sokabilir. Bu tür durumların önüne geçilmesi için diyet konusunda doğru bilinen yanlışlara karşı bilinçli olmak gerekir. Doğru bilinen yanlışların zayıflama sürecinden çıkarılması ile diyetten elde edilecek olan verim artar. Zayıflama süreci korkulan bir kavram değil sağlıklı beslenmenin öğrenildiği bir sürece dönüşür.

Uzun Süre Aç Kalmak

Diyet yapmak insanların aklında uzun süre aç kalmak fikri uyandırıyor. Beslenme kişiye özgü planlanması gereken bir kavramdır. Bir kişinin günlük alması gereken kalori ve besin değerleri birbirinden farklıdır. Bu durum kişinin beslenme şekline de yansır. Günde herkes 6 porsiyon veya 2 porsiyon yemek yemek zorunda değildir. Yapılan çalışmaların bazıları 2 öğünü önerirken bazıları hala az az sık sık yemeyi desteklemektedir. Bu noktada öğün sayısı tamamıyla kişiye bağlıdır. Uzun süre aç kalmak kan şekeri seviyelerinde ani yükselişlere neden olabildiğinden bazı kişilerde porsiyon kontrolünü zorlaştırır. Az az sık sık yiyerek kan şekerinin düzenli dalgalanmasına sebep olmaksa yine bazı kişilerde açlık hissi yaratabilir. Bu tür durumlarda ortak nokta; günlük alınması gereken enerjiyi son derece kısıtlayacak şekilde aç kalarak beslenmekten kaçınmak oluyor. Uzun süre açlık vücudun açlık sendromuna girerek tüketilen besinleri depolama eğilimi göstermesine neden oluyor. Açlık sendromunda diyetle zayıflama beklentisinin aksine kilo alımı dahi görülebiliyor. Uzun süre aç kalmaktansa gerekli miktarlarda porsiyon kontrolü ile beslenmek zayıflama yöntemleri arasında en kıymetlisi oluyor.

Tek Besine Odaklanmak 

İnternet üzerinde belirli bir besine odaklanarak oluşturulmuş çok fazla diyet programı bulunuyor. Bu tür diyet programları kısa süre içerisinde yüksek miktarlarda kilo vermeyi vaat ediyor. Ancak sağlık kısmına odaklandığında açığa çıkarttığı sonuç mutlu edici değildir. Belirli bir dönem boyunca tek besine odaklanarak beslenmek başlangıç için kilo verdirse de vücutta ciddi vitamin ve mineral kayıplarına neden olur. Diyetin bırakılması ardından verilen kiloların hızlı bir şekilde geri alınması ise kaçınılmaz senaryodur. Tek besine odaklanmak temel besinler olan karbonhidrat, protein ve yağın yetersizliğine neden olabilirken ciddi miktarlarda vitamin ve mineral eksikliğine de sebebiyet verebilir. Tek besine odaklanmak yerine bilinçli bir şekilde kalori kısıtlamasına gitmek daha doğru bir diyetle zayıflama tekniği oluyor. Alınması gereken kalori ve doğru beslenme programı için ise diyetisyen ile zayıflamak en sağlıklı zayıflama yöntemidir.

Enerji İçin Yeterli Besin Almamak 

Dinlenme halindeyken bile vücudumuz yaşam fonksiyonlarını sürdürebilmek için belirli enerji miktarına ihtiyaç duyar. Bu enerji miktarına bazal metabolizma hızı denir. Bazal metabolizma hızının altında kalori alımı gerçekleşmesi metabolizma hızının yavaşlamasına neden olur. Diyet ve zayıflama sürecinde çok yüksek oranlarda kalori kısıtlaması yapılır. Bilinçsiz bir şekilde kalori kısıtlamasına gidilmesi başlangıç için kişinin kilo vermesini sağlarken bir süre sonra kilo verme durur. Vücut kendini daha yorgun ve halsiz hisseder. Özellikle, yetersiz miktarda protein alımında kas ve kemik kayıpları görülür. Bu durum vücudun kütle dağılımının direkt olarak olumsuz etkilenmesine neden olur. Diyet sürecinde ani kısıtlamalar yerine bazal metabolizma hızının altına düşmeden bilinçli kalori kısıtlamalarına gidilmelidir. Diyetisyen ile zayıflamak, zayıflamak isteyen bir kişi için en ideal yöntem olmaktadır.

Hızlı Kilo Kaybı Beklentisi 

Tek tip beslenme diyetlerinde sık sık karşılaşılan yüksek kilo kaybı vaatleri kişilerin yanlış bir akıma kapılmasıyla sonuçlanır. Hızlı kilo kaybı genellikle ciddi kalori kısıtlamalarıyla sağlanır. Bu tür diyetler bazal metabolizma hızını düşürerek diyetin bırakılması ardından kilo alımına neden olur. Diyet süreci sabırlı ve motivasyonun yüksek tutulması gereken bir süreçtir. Doğru besin tercihleri ve porsiyon kontrolleriyle kilo verme belirli bir süreye yayılmalıdır. Kısa süre içerisinde çok fazla kilo kaybetmek için bilinçsiz diyetlerden uzak durulmalıdır.

Su Tüketmeyi Unutmak 

Su tüketimi hayatının her alanında önemli olduğu gibi diyet sürecinde de son derece önemlidir. Diyetle beraber yakılan yağların vücuttan atılabilmesi için su tüketiminin ihmal edilmemesi gerekir. Lenfatik dolaşımı hızlandıran su, vücuttaki toksinlerin idrar veya ter yolu ile atılmasını sağlar. Bu sayede vücut atıklarından kendini temizler. Metabolizma hızını hızlandırması ile kişiler daha fazla kalori yakar. Bu durumda yine kilo verme sürecini olumlu yönde etkiler. Su tüketimi sağlıklı bir hayatın vazgeçilmez alışkanlığı olmalıdır.

Kahve, çay, meyve suları, çorba ve benzeri sıvı gıdalar su yerine geçmemektedir. Su tek başına tüketilmesi gereken kıymetli bir besindir. Kahve ve çay tüketimi ardından vücudun ödem tutmaması adına su tüketimi artırılmalıdır. Kişinin egzersiz yapması halinde egzersiz sonrasında mutlaka kaybedilen su takviye edilmelidir.

Uzman Desteği Almamak

İnternette bulunan diyetleri veya eş dosttan alınan diyet listeleri uygulamak kişilere daha kolay bir yöntem gibi gelir. Ancak diyet ve beslenme programları kişiye özel planlanmalıdır. Kişinin sağlık durumu, yaşam şekli, cinsiyeti boy ve kilo oranı gibi etkenler günlük alması gereken besin miktarını değiştirir. Diyetisyen ile zayıflamada diyetisyen kişiyi tanıyacak sorular yöneltmesi ardından ona özgü bir diyet programı hazırlar. Belirli süreler ardından gerçekleştirilen takipler ile kişinin diyete olan uyumu değerlendirilir. Gerçekleşen kilo kaybına göre yeni kalori düzenlenmeleri yapılır. Bu sayede hedefe sağlıklı ve olabilecek en kısa sürede ulaşılır. Uzman desteği almamak kolay bir yolmuş gibi görünürken aslında diyet sürecini zorlaştırır.

Düzenli Olarak Detoks Programları Uygulamak

Vücutta sürekli kilo değişimi olması hem deriyi hem de metabolizmayı bir süre sonra yorar. Ciltte oluşan sarkmalar ve çatlaklar dış görüntüyü olumsuz etkilerken sürekli enerji değişimi olması kişinin metabolizma hızını etkiler. Günlük hayatta daha yorgun ve mutsuz hissetmek bu durumun beraberinde gelir. Detoks programları gibi dönemsel diyetler yerine sürdürülebilir bir beslenme programı uygulanmalıdır. Belirli bir kilo alımı ardından başvurulan detoks programları alınan kilonun verilmesini sağlarken verilen kiloyu kalıcı kılmaz. Eski beslenme düzenine dökülmesiyle kişiler tekrar kilo alır. Bu duruma kalıcı bir çözüm getirebilmek için sağlıklı bir diyet programı ardından kilo koruma diyeti uygulanmalıdır. Kilo koruma diyetlerinde vücut yeni kilosunu alışır. Kişiler nasıl dengeli beslenmesi gerektiğini öğrenerek kendi diyetisyeni haline gelir. Kilo dalgalanmaları ile düzenli olarak detoks programlarına başvurmak yerine genel olarak dengeleme ile yaşanabilir.

Sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip bireyler belirli dönemlerde gıda tüketimini artırmasına bağlı olarak elbette ki detoksa başvurabilir. Alınan fazla kalorinin yağ çevrilmesinden evvel vücuttan atılması sağlanarak kilo alımının önüne geçilebilir. Detoks programları kısa dönem uygulanmalı ve bir kaçış yolu olarak görülmemelidir.