Fıtık Kendiliğinden Geçer mi?

[vc_row][vc_column][vc_column_text]Fıtık, bilimsel adı ile herni, organların yerinde durmasını sağlayan kasların veya dokuların doğal boşluklardan dışarı doğru kaymasıdır. Vücudun çeşitli yerlerinde oluşabilecek bu problem kişilerin günlük hayatını olumsuz yönde etkileyecek semptomlar açığa çıkarır. Fıtık, beraberinde önlemler alınması gereken ve ilerlemesinin önüne geçilmesi gereken bir sağlık problemidir. Fıtığın kendiliğinden geçmediği fizyoterapi veya ilaçlar ile iyileştirilebileceği bilinmelidir. Fıtıkta erken tanı ve erken tedavi ile başarılı sonuçlar elde edilebilir. Bu sayede fıtık problemine bağlı şikayetler ortadan kaldırılabilir.

Fıtık Çeşitleri Nelerdir?

Fıtık vücudun birçok bölgesinde gelişebilir. Geliştiği bölgelere göre ise farklı çeşitlere ayrılır. Fıtık oluşumu olan her bir bölge kişinin günlük hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Fıtık çeşitleri arasında en yaygın görünenler, karın, boyun ve bel fıtıklarıdır. Karın fıtıkları kapsamında kasık ve göbek fıtıkları yer alır. Karın fıtıkları direkt olarak müdahale edilmesi gereken ilerlemesi halinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen fıtıklardır. Bel ve boyun fıtıkları ise başlangıçta sinsi olarak ilerleyen ancak belirli bir kademeden sonra yaşam kalitesini ciddi olarak olumsuz yönde etkileyen fıtık çeşitleridir. Kol ve bacaklarda his kaybı, baş ağrısı veya güçsüzlük gibi semptomlara sebebiyet vererek gün boyunca kişilerin kendilerini mutsuz hissetmesine neden olurlar. Her bir fıtık çeşidinin oluşum nedeni ve açığa çıkarttığı semptomlar farklı olabilir. Fıtık çeşitleri tek tek değerlendirilmelidir.

Karın Fıtığı

Karın kaslarının veya karında bulunan sert zarların karın boşluğundan dışarı doğru çıkması karın fıtığı olarak tanımlanır. Genellikle karın duvarındaki kasların zayıflaması sonucu gelişir. Kasların zayıflaması ile karında bulunan organ ya da dokular bu zayıf noktadan dışarı doğru çıkar ve fıtık meydana gelir. Karın fıtığı, geçirilen bir travma veya ameliyat geçmişine bağlı açığa çıkabilir. Karın fıtıkları kasık fıtığı, göbek fıtığı ve ameliyat kesisi fıtığı olarak 3 farklı gruba ayrılır.

Kasık Fıtığı

Kasık bölgesinin sağ ve sol olmak üzere her 2 tarafında da görülebilen karın iç basıncının artması sonucu açığa çıkan bir fıtık çeşididir. Erkeklerde spermatik kordu kadınlar uterüsü tutan bağlardan olan ligamentum rotundum karın duvarına göre daha zayıftır. Kasık fıtıkları genellikle bu zayıf noktadan dışarı çıkarak oluşur. Kronik kabızlık, ıkınma, erkeklerde prostat büyümesi ve ağır kaldırma gibi bağırsakların şişmesine sebep olan hareketlere bağlı açığa çıkabilir. Kasık fıtığı erkek çocuklarında da görülebilir.

Göbek Fıtığı

Bebek anne karnındayken umbilikal kord ile beslenir. Göbek kordonu olarak adlandırılan bu yapı içerisinde 3 farklı damar çeşidi bulunur. Doğum sonrasında göbek kordonunun bağlı olduğu yer çevredeki kaslar tarafından kapanır. Bu kasların yeteri kadar güçlü olmaması durumunda ise göbek fıtığı açığa çıkar. Göbek fıtığı bebeklik döneminde oluşması halinde bebeğin ağladığı sıralarda kendini gösterir. Ağlama esnasında şişen fıtık bölgesi gözle görülür şekildedir. Bebeklerde gelişen göbek fıtığı büyümeyle beraber geçebilir. Göbek deliğinin kapanmadığı ya da aşırı zorlandığı durumlar oluşması halinde ise fıtık çocukluk çağında da açığa çıkabilir. Bağırsakların üst bölgesindeki yağ dokunun veya bağırsağın bir bölümünün fıtık ile kas dışına çıktığı gözlemlenebilir. Bu tür durumlarda cerrahi müdahalelere ihtiyaç duyulabilir. Göbek fıtığı yetişkinlik döneminde de gözlemlenen bir fıtık çeşididir. 

Ameliyat Kesisi Fıtığı

Karın bölgesinden geçirilen bir ameliyat sonucu kesi bölgesinde oluşan fıtık türüne ameliyat kesisi fıtığı denir. Ameliyat sonrasında kesi açılan dokunun yeteri kadar iyileşmemesi veya zayıf kalması sonucu gelişir.

Bel Fıtığı

Bel fıtığı bir diğer adıyla lomber disk hernisi, omurga üzerinde bulunan omurlar arasında gelişen bir fıtık çeşididir. Genellikle yaşlılığa bağlı gelişen bir fıtık çeşidi olup görülme sıklığı son derece fazladır. Bel fıtığı genellikle bel bölgesinde bulunan son 2 diskte meydana gelir. Bel ağrısı ve bacaklarda uyuşma gibi çeşitli semptomlar ile açığa çıkar. İstirahat, ilaç tedavileri ve fizik tedavi gibi yöntemler ile tedavi edilebilir. Bazı durumlarda cerrahi müdahalelere de ihtiyaç duyulabilir.

Boyun Fıtığı

Omurga üzerinde bulunan omurlar arasında jel yapısına benzer diskler bulunur. Bu disklerde bozulmalar, zedelenmeler veya yırtılmalar olması halinde omurlar doğal pozisyonlarını kaybeder. Pozisyon kaybı ile omurların arasından dışarı çıkan diskler boyun fıtığını oluşturur. Sinirler ve omuriliğin geçtiği kanala doğru çıkıntı oluşturan diskler kollarda ağrı, his kaybı ve uzuvlarda güçsüzlük gibi ciddi semptomlara sebebiyet verebilir. Bu semptomların giderilmesi ve fıtığın ilerlememesi için tedavi uygulanması gerekir. Boyun fıtıkları genellikle cerrahi müdahaleye ihtiyaç kalmadan ilaç ve fizik tedavi ile tedavi edilebilirler.

Fıtık Belirtileri Nelerdir?

Fıtık belirtileri oluşan fıtık çeşidine göre değişkenlik gösterir. Boyun fıtığı oluşması halinde; kollarda güçsüzlük, ellerde his kaybı veya uyuşma, baş ağrısı gibi semptomlar açığa çıkabilir. Bel fıtığı olması halinde; ayak parmaklarında hissizlik, bacaklarda güçsüzlük ve ağrı gibi semptomlar gözlemlenebilir. Karın bölgesinde fıtık meydana gelmesinde ise; cilt altında şişlik, kasların yırtılmasına bağlı gelişen ağrı, belirli hareketlerde açığa çıkan cilt altı yumruları gibi belirtiler görülebilir.

Fıtık Tedavisi Nasıldır?

Fıtık tedavisi de fıtığın oluştuğu bölgeye göre çeşitlilik gösterir. Fıtığın ciddi semptomlara sebebiyet vermesi halinde cerrahi müdahalelere başvurulur. Özellikle karın veya kasık fıtıklarında organların dışarı çıkmasını önlemek üzere direkt olarak cerrahi müdahalelere yönelinebilir. Boyun veya bel fıtığı gibi fıtık çeşitlerinde ise istirahat, egzersiz, ilaç ve fizik tedavisi gibi tedavi şekillerine başvurulur. İlaç ve fizik tedaviye yanıt alınamayan durumlarda ise yine cerrahi müdahalelere başvurulabilir.

Fıtık tedavisinin nasıl bir seyir izleyeceği hastanın tedavileri uygulama şekli ve günlük hayatında hareketlerine dikkat etmesiyle yakından ilişkilidir. Doktorunuzun istirahat önermesi halinde bu tavsiyesini mutlaka uyulmalıdır. Gündelik hareketlere dikkat edilmeli ve tedavi aksatılmamalıdır.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]