Hemoroide İyi Gelen Besinler
Hemoroit, halk arasında basur olarak adlandırılan görülme sıklığı oldukça yüksek olan bir hastalıktır. Kişilerin dışkılamasını zorlaştıran ve acı hissiyatı yaratan bir durumdur. Günlük hayatı oldukça olumsuz yönde etkileyen hemoroit, ilaçlarla ve tüketilen besinler ile tedavi edilir. Hemoroit hastaları için belirli besinler ön plana çıkar. Dışkı yapısını yumuşatan bu besinler daha rahat dışkılamayı sağlayarak anal kanalda bulunan damarların daha az basınç ile karşılaşmasını sağlar. Mevcutta hemoroit hastası olanlar veya geçmişinde hemoroit hastası olup yeniden gelişme riski taşıyan kişiler bu tür besinleri günlük beslenmelerine ekleyerek hemoroide karşı kendilerini koruyabilir.
Hemoroit Nedir?
Hemoroit bir diğer adıyla basur, kalın bağırsağın son noktası olan rektum ve anüsün en alt kısmında yer alan damarlarda genişleme meydana gelmesiyle gelişir. Anal kanalın sonunda bulunan damarlarda meydana gelen genişlemeye bağlı olarak damar duvarları tahriş olur. Meydana gelen tahriş ve bölgede meydana gelen şişlikle beraber damarlar makatın dışına çıkar. Damarların dışarı çıkma yapısına göre hemoroidler iç veya dış olmak üzere ikiye ayrılır. İç hemoroidlerde hemoroit makatın görülmeyecek kısmındadır. Makatın iç kısmında daha az sinir olmasına bağlı olarak genellikle acıya sebebiyet vermezler. Dışkıda veya klozette kan görülmesi en belirgin semptomdur.
Dış hemoroidler ise makatın dış çeperindeki derinin altında gelişir. Burada daha fazla sinir bulunduğundan dış hemoroidler ağrıya ve acıya sebebiyet verir. Bununla birlikte kanama, kaşıntı ve bölgesel şişlik de diğer semptomlar arasında yer alır.
Hemoroidler hem bir çeşidi daha bulunur. Bu hemoroit çeşidini trombozu hemoroit denir. Hemoroit içerisinde kan pıhtısının birikmesine bağlı olarak gelişen bu türde hemoroit mor veya mavi renkli görünür. Ağrı kaşıntı ve kanamaya neden olan bu hemoroit çeşidim de pıhtının çözülmesine yönelik müdahale gerçekleştirilebilir.
Hemoroit, tuvalet yaparken zorlanmaya, ağır bir cisim kaldırmaya, hamilelik döneminde, düşük lifli beslenmeye ve obezite gibi vücudun sürekli ağırlık taşımasına neden olabilecek bir duruma karşı gelişebilir. Çok uzun süre boyunca aynı pozisyonda ayakta durmak veya oturmaya bağlı olarak da hemoroit oluşur. Öksürme, hapşırma veya kusma gibi ani refleks gerektiren ve kişinin kendini sıkmasına neden olan durumlar da var olan bir hemoroidi daha kötü bir noktaya getirir. 4 farklı dereceye ayrılan hemoroidler her bir derecesinde farklı belirtiler gösterir. Gösterilen belirtilere göre farklı tedavi yöntemleri belirlenir.
Hemoroit Tedavisi
Hemoroit tedavisinde semptomları gidermeye yönelik ilaçlar kullanılır. Kaşınma, ağrı ve acıyı azaltan ve dışkılama sırasında dışkılamayı kolaylaştıran kremler kullanılabilir. Ciddi durumlarda cerrahi müdahaleleri ile tedavi sağlanır. Ancak cerrahi müdahalelere gerek kalmadan, öncesinde bitkisel kremler ve bol lifli beslenme ile semptomların hafifletilmesi ve kişinin zaman içerisinde iyileşmesi hedeflenir.
Hemoroit tedavisinde bol lifli beslenerek hastanın kabız olmasını önlemek oldukça önemlidir. Dışkılama sırasında dışkının anal kanaldan baskı yaratmayacak şekilde kolay bir şekilde çıkması hemoroidin tetiklenmesini önler. Bundan dolayı ilaç tedavisinin yanı sıra doktorunuzun veya diyetisyeninizin önereceği beslenme önerilerine mutlaka uyulmalıdır.
Hemoroit Şikayetlerini Azaltan Besinler Nelerdir?
Hemoroidin ilerlemesine müsaade edilmesi halinde birçok vaka sonunda ameliyata başvurulur. Şikayetlerin ameliyat boyutuna gelmesinin önlenmesi için beslenmede bazı değişiklikler yapılması gerekir. Bazı yiyecekler semptomların hafiflemesini destekler ve hemoroidin daha da kötü bir hale gelmesini önler. Günlük beslenmede yeteri kadar lif tüketilmesi ve bununla birlikte günde en az 2 litre su tüketilmesi dışkılamayı kolaylaştırır ve bağırsak hareketlerine katkıda bulunur. Aşağıda verilen besinler ile hemoroit oluşumu önlenebilir ve hemoroit semptomları hafifletilebilir.
Baklagiller
Besinler içerisinde çözünür ve çözünmez olmak üzere 2 tür lif çeşidi bulunur. Çözünür lifler bağırsak bakterileri tarafından sindirilebilir ve sindirim sisteminde jelimsi bir kıvam oluşturur. Çözülmeyen lifler ise dışkının toplanmasını sağlayarak daha sağlıklı bir yapıda olmasını sağlar. Bağırsak faaliyetlerinin verimli şekilde gerçekleşmesi için bu 2 türden life de ihtiyaç vardır. Fasulye, mercimek, bezelye, nohut ve soya fasulyesi gibi baklagiller her iki türden lifi içerir. Özellikle çözünür lifler bakımından zengindirler. Baklagiller günlük beslenmeye eklenerek hemoroidin önlenmesini ve semptomların hafiflemesini sağlar.
Tam Tahıllar
Tam tahıllar da baklagiller ile aynı etkiye sahiptir. Baklagillerden farkı ise kepekli tahılların çözünmez liflerden zengin olmasıdır. Çözünmez lifler sayesinde dışkılama daha kolay bir şekilde gerçekleşir ve hemoroitle ilişkili olan rahatsızlık hissiyatı azalır. Tam tahıllar başlığı altında tam buğday, pirinç, kinoa, çavdar, arpa, mısır ve yulaf yer alması gereken besinlerdir.
Turpgiller
Yüksek miktarda çözünmez lif içeren turpgiller bağırsak sağlığını desteklemede ve lif içeriği sayesinde hemoroid oluşumunu önlemede son derece etkilidir. Turpgiller familyasında brokoli, lahana, karnabahar, şalgam, roka, turp ve Brüksel lahanası yer alır. Bu sebzelerin günlük beslenmeye eklenmesiyle günlük olarak ihtiyaç duyulan lif miktarının ciddi bir bölümü karşılanır.
Enginar
Enginar lif bakımından oldukça zengin, bağırsak bakterilerini besleyen gastrointestinal sistem için oldukça kıymetli bir sebzedir. Enginarda bulunan çözünür lif olan inülin sağlıklı bağırsak bakterilerini artırır. Bu durum bağırsak fonksiyonlarının düzenli bir şekilde işlemesini ve hemoroit oluşumunun önlenmesini sağlar. Aynı şekilde lif içeriğinden zengin olması rahat dışkılamayı destekleyeceğinden hemoroit semptomlarını azaltır.
Kök Sebzeler
Tatlı patates, patates, havuç, şalgam ve pancar gibi kök sebzeler lif açısından zengin diğer besinlerdir. Porsiyon başına yaklaşık 5 grama yakın sağlıklı lif içerirler. Kök sebzeler kabızlığı azaltarak hemoroit gelişiminin önüne geçebilir veya semptomları azaltabilir. Kök sebzeler üzerine yapılan araştırmalarda ana etkinin kabuklarında olduğu bulunmuştur. Bundan dolayı uzmanlar buharda pişirme, haşlama veya kızartma işlemleri sırasında kök sebzelerin kabukları ile pişirilmesini ve bu şekilde tüketilmesini önerir.
Armut
Bir orta boy armut 6 gram lif içerir ve günlük lif ihtiyacının yaklaşık olarak %22’sini karşılar. Bu oldukça yüksek bir orandır. Kabuğuyla beraber tüketilen armut, hemoroit gelişimine adeta meydan okur. Meyve olarak tek başına yenebileceği gibi haşlanarak salata veya çorbalara da eklenebilir.
Elma
Armutlar gibi elmalar da lif içeriği bakımından zengin meyvelerdir. Bir orta boy elma 5 gram lif içerir. Elmada bulunan liflerin bir kısmı çözünür lif olan pektinlerdir. Elmanın da kabukları ile yenilmesi önerilir. Bu sayede kişi hem çözünür hem de çözünmez lif tüketir. Lifler, dışkılama sırasında ıkınma ihtiyacını ortadan kaldırarak daha rahat bir şekilde tuvalet çıkışı sağlar.
Kuru Erik
Kuru erik doğanın müshili olarak kabul edilir. Düzenli olarak erik tüketiminin kabızlığı ciddi oranda önlediği gözlemlenmiştir. Kişilerin sağlıklı bir dışkı yapısına ve tuvalet düzenine sahip olmasını destekler. İçerisinde bulunan sorbitoller sindirim sistemine su çekerek dışkıyı yumuşatır ve tuvalete çıkışı teşvik eder. Daha güçlü bir etki elde etmek isteyen kişiler için kuru eriği haşlamaları önerilir.
Bahsedilen besinlerin günlük beslenmeye eklenmesine dikkat edildiği kadar su tüketimi de ihmal edilmemelidir. Yüksek lif içeriği ile beslenme bağırsakların daha fazla su çekmesine neden olur. Kişinin yeteri kadar su almaması halinde bu durum vücutta dehidrasyon oluşmasına sebebiyet verebilir. Kabızlıktan kurtulmaya çalışırken belirli bir süre ardından kişiler daha ciddi sindirim problemleriyle karşılaşabilir. Tüm bunların önüne geçilmesi için liften zengin beslenildiği gibi ihtiyaç duyulan kadar su tüketimi de sağlanmalıdır.
Bizimle İletişime Geçin!
Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.
Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.
Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR