Whatsapp

Kolajen Nedir? Görevleri Nelerdir?

Anasayfa » Blog » Kolajen Nedir? Görevleri Nelerdir?

Kolajen, cilt, saç, tırnak, kemik ve diş sağlığında önemli rollere sahip, vücuttaki birçok doku ve organı etkileyen bir protein türüdür. Vücut tarafından üretilebilen kolajen yaşlanma gibi faktörler nedeniyle zaman içerisinde vücutta azalabilir. Bu tür durumlarda çeşitli belirtiler açığa çıkabileceği gibi kolajen takviyeleri kullanmak veya beslenme düzeni sağlamak gibi çeşitli önlemler ile kolajen seviyeleri korunabilir. Sağlıklı bir cilt, güçlü kemikler ve dayanıklı eklemler için kolajen dikkat edilmesi gereken bir başlıktır.

Kolajen Nedir?

Kolajen vücutta bulunan protein türlerinden biridir. Cilt, kemikler, kaslar, tendonlar ve bağ dokularında kolajenin önemli rolleri bulunur. Kolajen, derinin elastikiyetini ve sıkılığını korumasına yardımcı olurken, bağ dokularını güçlendirmek ve desteklemek amacıyla da kullanılır. Kolajen, aminoasitlerin bir araya gelerek uzun zincirler oluşturduğu molekül yapısına sahiptir. Vücut tarafından da üretilen bu yapı çevresel faktörler, yaşlanma veya beslenme alışkanlıkları nedeniyle vücutta daha az üretilebilir. Bu tür durumlarda cilt yapısında değişimler, bağ doku problemleri gibi problemler açığa çıkabilir ve kişiler kolajen takviyesine ihtiyaç duyabilir. Günümüzde yaşlanma belirtileri göstermemek adına kolajen takviyesi kullanımı oldukça yaygındır. Cilt, saç ve eklem sağlığını desteklemek üzere belirli periyotlar ile kolajen takviyesi alınması birçok uzman tarafından önerilir.

Kolajenin Temel Görevleri Nelerdir?

Kolajenin vücutta çok sayıda görevi vardır. Vücut için önemli bir protein türü olan kolajenin temel görevleri aşağıdaki şekilde açıklanabilir:

  • Kolajen, cildin sıkılığını, elastikiyetini ve nemini korumada görev alır. Ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltmak ve genç bir görünümü desteklemek üzere kolajen takviyelerine başvurulabilir.
  • Kolajen, kemik dokusunu güçlendirerek, kemiklerin sağlamlığını ve dayanıklılığını arttırır.
  • Eklem ve kıkırdak dokunun işlevselliği için gerekli olan kolajen proteini eklemlerdeki sürtünmeyi azaltır ve esnekliği artırır.
  • Kolajen kas yapı taşlarından biridir ve sağlıklı kas kütlesi için gereklidir.
  • Kolajen, tendonlar bağlar ve diğer bağ dokularının yapısını güçlendirir.
  • Organların yapısal desteğini sağlayan kolajen vücut içindeki birçok farklı organın yapısında katkılar sağlar.
  • Kolajen yaraların kapanmasına ve doku onarımının gerçekleşmesine yardımcı olabilir.
  • Saç, tırnak ve diş sağlığında kolajen görev alır.
  • Kan damarlarının yapısında bulunan kolajen sayesinde, damar sağlığı desteklenebilir.
  Mide Balonu Ne Kadar Süre Kullanılır?

Kolajen Hangi Dokularda Bulunur?

Kolajen proteini vücudun çeşitli dokularında bulunur. Vücut tarafından üretilebilen veya dışarıdan alınabilen kolajen birçok dokunun dayanıklılığını arttırmak veya doku sağlığını desteklemek üzere görevlere sahiptir. Kolajenin bulunduğu dokular aşağıdaki gibidir.

  • Cilt
  • Kemikler
  • Kaslar
  • Eklem ve kıkırdak
  • Tendonlar
  • Bağ dokuları
  • Saç ve tırnaklar
  • Dişler
  • Gözler
  • İç organlar

Kolajenin Cilt Sağlığı Üzerindeki Rolü Nedir?

Deri yapısının büyük bir kısmını kolajen oluşturur. Kolajen cildin elastikiyetini ve sıkılığını korumak için önemli bir proteindir. Ciltteki nem dengesini de sağlayarak cildi yaşlanma belirtilerine karşı korur. Ciltte sağladı elastikiyet sayesinde yüz çizgilerinin oluşmasını veya derinleşmesini önleyebilir. Bu nedenle yaşlanmayla beraber cilt kırışıklıkları artarken günümüzde gençleşme terapileri altında kolajen takviyelerine başvurulur. Cilt bariyerlerini güçlendiren kolajen, cilt yenilenmesini de destekleyen bir proteindir.

Kolajen Üretimi Nasıl Gerçekleşir?

Vücutta karmaşık bir biyokimyasal süreç ardından kolajen üretimi gerçekleşir. Gelişen bu süreç içerisinde çeşitli hücresel mekanizmalar bulunur. Üretimde ilk sırada gen aktivasyonu yer alır. Kolajen bir hücrenin çekirdeğinde yer alan DNA’daki belirli genlerin aktifleşmesi sonucu sentezlenmeye başlar. Aktif hale getirilen genler ile mRNA olarak adlandırılan moleküller üretilir. Üretilen mRNA hücrelerin stoplazmasındaki ribozomlar tarafından okunur. Bu süreçte aminoasitler sırasıyla birleştirilir ve kolajen zinciri oluşmaya başlar. Kolajen öncelikle prokolajen olarak üretilir ve diğer proteinler ile etkileşime girecek yapıdadır.

Prokolajen molekülleri hücre içinde modifiye edilmeye başlar. Bu modifikasyonlar ile kolajen molekülü açığa çıkar. Prokolajen yapısındaki hidroksilasyon ve glikozilasyon üzerinde bazı kimyasal değişiklikler meydana gelir. Modifikasyon işlemiyle beraber prokolajen zincirleri hücre dışında birleşmeye başlar ve kolajen lifleri meydana gelir. Bu işlem sırasında çapraz bağlar oluşur ve liflerin stabilitesi artar. Her bir dokunun ihtiyacına göre kolajen liflerinin düzenlenmesi değişir.

  Şok Diyet Yapmak Sağlıklı Mıdır?

Kolajen Eksikliği Ne Tür Sorunlara Yol Açabilir?

Kolajen eksikliği veya kolajen seviyelerinde azalma vücutta çeşitli sağlık problemlerine neden olabilir. Kolajen birçok dokunun sağlığını ve işlevselliğini desteklerken eksikliği halinde doku yapılarında değişimler oluşabilir. Kolajen eksikliğinden en çok etkilenen dokulardan biri cilt dokulardır. Kolajen eksikliği nedeniyle cilt elastikiyetinde azalma veya sıkılığını kaybetme görülebilir. Cilt kırışıklıklarının oluşması veya ciltte sarkmalar görülmesinin nedenleri arasında kolajen eksikliği ciddi bir role sahiptir. Kolajen eksikliği durumunda cilt yaralarının iyileşmesi de zorlaşabilir.

Kolajen eklem kıkırdağı ve tendonların yapısını destekler. Kolajen eksikliği nedeniyle eklem ağrısı, eklemlerde sertlik veya hareket kısıtlamaları gelişebilir. Kemiklerin sağlamlığı ve dayanıklılığı için de kolajene ihtiyaç vardır. Kolajen eksikliği halinde kemiklerde zayıflama görülebilir ve osteoporoz riski artabilir. Eksikliğin bir diğer sonucu ise kas zayıflığı olabilir.

Kolajen eksikliği göz problemlerine, bağ dokusu sorunlarına, diş sağlığının kötüleşmesine de sebebiyet verebilir.

Kolajen Takviyeleri Ne İşe Yarar?

Kolajen takviyeleri, kolajen proteininin vücuda ek olarak alınmasını sağlayan besin takviyeleridir. Bu takviyeler, cilt sağlığını desteklemek, yaşlanma belirtilerini azaltmak, eklem ağrısını hafifletmek ve saç, tırnak ve kemik sağlığını iyileştirmek gibi çeşitli amaçlarla kullanılır. Kolajen takviyeleri, genellikle toz, kapsül veya sıvı formunda bulunur ve ağız yoluyla alınır. Ancak, kolajen takviyelerinin etkileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bilimsel destekleri hala tam olarak kesin değildir. Bu nedenle, kolajen takviyelerini kullanmadan önce bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.

Hangi Besinler Kolajen Üretimini Destekler?

Kolajen takviyesi almak kadar yapılacak bazı yaşamsal değişimler ile de kolajen üretimi desteklenebilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, dengeli beslenmek ve cilt bakımına dikkat etmek kolajen üretimini desteklemektedir. Dengeli ve sağlıklı beslenme kısmında belirli besinlerden yararlanmak kolajen üretimini ekstra destekleyebilir. Bu noktada başvurulabilecek besinler aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  • Portakal
  • Limon
  • Greyfurt
  • Kivi
  • Çilek
  • Brokoli
  • Tavuk
  • Et
  • Balık
  • Yumurta
  • Süt ürünleri
  • Baklagiller
  • Fındık
  • Kabak çekirdeği
  • Ceviz 
  • Mantar
  • Kepekli tahıllar
  • Kabak 
  • Yeşil çay
  • Somon
  • Alabalık

Kolajen ve Yaşlanma Süreci Arasındaki İlişki Nedir?

Kolajen ve yaşlanma süreci arasında yakın bir ilişki vardır. Kolajenin yaşla beraber vücutta üretimi azalmaya başlar. Kolajen seviyelerinin azalmasıyla beraber çeşitli doku ve organ işlevlerinde zaman içerisinde değişimler açığa çıkar. 

  Hiperaktivite Nedir? Kimlerde Görülür?

Ciltteki kolajen üretimi yaşla birlikte azalır. Kolajen azalması ise ciltte elastikiyet kaybına ve sarkmalara yol açar. Bu durumun beraberinde yüzde kırışıklıkların ve ince çizgilerin oluşması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Ayrıca ciltteki yara iyileşmesi süreci de yavaşlayabilir.

Kolajen kemiklerin sağlam yapısını korur. Kolajen üretiminde azalmayla beraber kemik yapısında zayıflamalar ve osteoporoz gelişebilir. Benzer bir şekilde eklem kıkırdağı ve tendonlar da yaşlanmayla beraber güçsüzleşebilir.

Kolajen Ürünleri Cilt Bakımında Nasıl Kullanılır?

Kolajen ürünleri cilt bakımında farklı şekillerde kullanılabilir. Gıda takviyesi formunda kullanılan kolajen takviyeleri belli bir periyot kullanılması halinde ciltte gözle görülür değişimler yaratmaya başlar. Cilt elastikiyetini yeniden kazanılmasını sağlayan veya elastikiyetin daha uzun süreli görülmesini destekleyen kolajen ile daha sağlıklı ve genç bir cilde sahip olunabilir. Genç ve parlak bir cilde sahip olmak için sadece kolajen kullanmak yeterli olmayabilir. Gıda takviyeleri ile cilt bakımına ve cilt temizliğine de önem verilmelidir. 

Kolajen serum veya krem olarak da kullanılabilir. Temiz bir cilde uygulanan kolajen serumları ile cildin nem dengesi desteklenebilir. Kremlerle ise daha yoğun bir nemlendirme sağlanarak yine cilt sağlığı efektif bir şekilde desteklenebilir.

Kolajen Üretimini Olumsuz Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Sıralı biyolojik süreç ardından vücut kendiliğinden kolajen üretir. Ancak bazı durumlar nedeniyle kolajen üretimi olumsuz yönde etkilenebilir ve vücuttaki kolajen miktarı azalabilir. Kolajen üretimini olumsuz etkileyen faktörler aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  • Yaşlanma
  • Güneş ışığı maruziyeti
  • Sigara kullanımı
  • Dengesiz beslenme
  • Stres
  • Yetersiz uyku
  • Alkol tüketimi
  • İlaçlar
  • Genetik faktörler
  • Kirli hava ve toksine maruz kalma gibi çevresel faktörler

Kolajen Üretimini Artırmak İçin Beslenme Düzeninde Nelere Dikkat Edilmelidir?

Vücuttaki kolajen üretimini desteklemede beslenmenin yeri oldukça büyüktür. Kolajen üretimini artırmak veya ideal seviyelerde tutabilmek için öncelikle kişilerin ihtiyaç duyulan kadar protein alması gerekir. Kolajen bir protein türüdür ve yeterli miktarda kolajen üretimi için vücudun proteine ihtiyacı vardır.

C vitamini kolajen üretiminde kritik bir role sahiptir. C vitamini eksikliği görülmesi halinde kolajen üretimi olumsuz yönde etkilenebilir. Bu nedenle günlük beslenmeye C vitamini kaynakları eklenmesi kolajen üretiminin olumlu bir şekilde etkileyebilir.

Çinko ve bakır içeren; yer fıstığı, ceviz, fındık, mantar ve susam tohumları gibi gıdaların günlük beslenmeye eklenmesi yine kolajen üretimini olumlu yönde etkileyebilir.

Sağlıklı yağların tercih edilmesi, taze sebze meyve gibi antioksidan içeriğiyle zengin gıdaların günlük beslenmeye eklenmesi de yine kolajen üretimini artırabilir.

Vücudun iyi hidrasyonu cilt sağlığı için önemli olurken kolajen üretimini de desteklemektedir.

Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Yazı Sayısı: 343

Profili Gör
Mücteba Gündüz
Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Articles: 343

Bizimle İletişime Geçin!

Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.

Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.

Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR