Whatsapp

Kolera Nedir?

Anasayfa » Blog » Kolera Nedir?

Kolera Nedir?

Kolera, Vibrio cholerae bakterisinin neden olduğu sindirim sistemi hastalığıdır. Özellikle 1800’lü yıllarda dünyada birçok bölgede yayılmış bir salgın hastalıktır. Kolera, Vibrio cholerae bakterisinin yiyecek ve içeceklere bulaşması sonucunda yayılan bir hastalıktır. Vibrio cholerae özellikle kıtlık, savaş, doğal afetlerin yaşandığı bölgelerde yaşayan yoksul ve kalabalık toplumlarda hızla yayılır ve acil bir şekilde tedavi edilmezse ölümcül sonuçlara yol açabilir. Vibrio cholerae, ince bağırsakta yayılan bir enfeksiyon çeşididir ve ince bağırsakta enterotoksin isimli bir zehir üretir. Enterotoksin zehri, 6 ila 48 saatlik zaman dilimi içinde vücutta yayılım gösterir.

Vibrio cholerae , kişisel hijyenin ve su kaynaklarını yetersiz olduğu bölgelerde daha fazla ortaya çıkar. Özellikle göçmenler ve yerleşik düzeni bulunmayanlar, kamp hayatı yaşayanlar riskli grupta yer alırlar. Bunun yanı sıra deprem, sel gibi doğal afetler sebebiyle kanalizasyon sularının temiz sulara karıştığı bölgelerde vibrio cholerae salgını riski yüksektir.

Vibrio cholerae genellikle 2-3 gün kuluçka süresi olan bir hastalıktır. Hastalığa yakalanan kişilerde bulaşıcılık bazen birkaç günde bazen ise aylar sonra geçebilir. Antibiyotik tedavileri koleranın bulaşıcılık süresinin kısalmasına yardımcı olur.

Koleranın Nedenleri Nelerdir?

Koleranın nedeni Vibrio cholerae bakterisidir. Kolera, Vibrio cholerae bakterisinin ince bağırsağa yapışması sonucunda enterioksin ortaya çıkar. Enterotoksinler ince bağırsaktan büyük miktarda sıvı salgılanmasına neden olur ve kişide ishal başlar. Bu bakteri dışkılama yolu ile suya ve toprağa karışır. Suyu ve toprağı bir biçimde kullanan insanlar böylelikle koleraya yakalanmış olur.

Kolera Nasıl Bulaşır?

Vibrio cholerae, tokalaşma ve dokunma gibi fiziksel temas yolları ile bulaşan bir hastalık değildir. Genellikle dışkının veya kusmuğun çeşitli yollarla sulara, yiyeceklere ve eşyalara teması ile bulaştığı bilinir. Vibrio cholerae bulaşma yolları şunlardır:

  • Kirli su kaynaklarının içilmesi veya kullanılması,
  • Kirli sularda avlanan hayvanlar,
  • İnsan atıklarının karıştığı sular ile meyve ve sebze yetiştirmek,
  • Çiğ olarak tüketilen kabuklu deniz ürünleri (yengeç,istiridye vb.),
  • Sifon kullanmamak,
  • Sebze ve meyvelerin yıkanmadan tüketilmesi,
  • Vibrio cholerae hastasının kullandığı eşyaları kullanmak ve kıyafetlerini giymek,
  • Kağıt paralar ve karasinekler vibrio cholerae riskini arttırır.
  Beslenme Alışkanlıklarınızı Değiştirmeniz İçin 5 Neden

Kolera Belirtileri Nelerdir?

Koleranın ilk ve en önemli belirtisi şiddetli ishaldir. Koleraya yakalanan kişilerde günde 30-40 defa dışkılama görülür. Çok sulu ve ağrısız ishale kusma şikayeti de eşlik eder. Bu belirtilerin yanı sıra koleranın diğer belirtileri şunlardır:

  • Sıvı kaybı sebebiyle şoka girmek,
  • Fışkırarak kusma,
  • Dışkıda beyaz tanecikler,
  • Karın ağrısı ve şişlik,
  • Vücut ısısında düşme,
  • Mide, kol ve bacaklarda kas krampları (kusma ve ishal nedeniyle),
  • Solunum yetersizliği ve morarma,
  • Baş dönmesi,
  • Hızlı kilo kaybı,
  • Ağızda kuruluk ve ses kısıklığı,
  • Cilt kırışıklığı,
  • Gözlerde ve karında çökme,
  • İdrar çıkışında azalma veya hiç idrara çıkamama,
  • Sinirlilik,
  • Düşük tansiyon,
  • Halsizlik, bitkinlik ve inleme,
  • Nabızda yükselme,
  • Aşırı susama.

Koleraya yakalanan bazı kişilerde semptomlar daha hafif olması veya herhangi bir belirti olmaması koleranın bulaşıcılığının olmadığı anlamına gelmemektedir.

Kolera Korunma Yolları Nelerdir?

Koleradan korunmanın en önemli yolu hijyene önem vermektir. Özellikle kirli sular nedeniyle çok hızlı yayılan koleradan korunabilmek için sağlıklı su ve gıda çok önemlidir. Koleradan korunmanın yolları şunlardır:

  • İçme suları ve kullanma sularının klorlanmış olmasına dikkat edilmelidir.
  • Sifona mutlaka basmak, tuvalet sonrasında ve gün içinde elleri sabun ve su ile iyi bir şekilde yıkanmalıdır.
  • Su ve sabun yok ise alkol oranı %60’tan fazla olan el temizleyicileri kullanılmalıdır.
  • Yemekten önce ve yemekten sonra eller mutlaka yıkanmalıdır.
  • Çevrenizde veya evinizde koleralı bir kişi bulunursa tuvalet ve banyo gibi yüzeyler, musluklar ve kapı kolları çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir.

Koleranın yaygın olduğu bölgelere seyahat edecekseniz koleradan korunmak için almanız gereken önlemler şunlardır:

  • İçme sularının temiz olduğundan emin olunmalıdır.
  • Şişelenmiş ve koruma kapağı bulunan su ve içecekler tüketilmeye özen gösterilmelidir.
  • Kullanacağınız suların temizliğinden emin değilseniz suyu kaynatarak, filtreleyerek veya içme suyu özel dezenfektanları uygulayarak tüketilmelidir.
  • Dışarıda içeceklere buz koyulmamalıdır.
  • Özellikle soyulabilen meyve ve sebzeler tercih edilmelidir.
  • Sokak satıcılarından gıda satın alınmamalıdır.
  • Diş fırçalamak için musluk suyu yerine içme suları kullanılmalıdır.
  • Çiğ deniz ürünleri tüketilmemelidir.
  • Karasineklere karşı koruyucu önlemler alınmalıdır.
  Prostat Nedir?

Kolera Tanısı Nasıl Konur?

Vibrio cholerae hastalığında doğru tanı ve erken müdahale çok önemlidir. Bunun sebebi şiddetli komplikasyonlara neden olarak ölümle sonuçlanabilen bir hastalık olmasıdır. Hastalık tanısının ilk adımı hastanın tıbbı geçmişinin ve yakın zamanda kolera olabilecek bir yerde bulunup bulunmadığının öğrenilmesidir.

Hastada bağırsaklardan boşalırcasına ağrısız ishal, dışkıda pirinç tanesine benzeyen beyaz taneler, fışkırarak kusma, vücut sıcaklığında düşme, böbrek yetmezliği, az idrar yapma ya da hiç yapmama gibi durumlar olup olmadığı tespit edilir. Ayrıca hastanın son günlerde tükettiği besinlerin öğrenilmesi de önemlidir. Doktor, bu bilgiler doğrultusunda hastanın kolera şüphesi taşıdığını düşünüyorsa hastaya bazı testler uygulanmasını ister. Hastadan gaita ve kusmuk örneği alınarak testler yapılır ve kolera olup olmadığı araştırılır.

Kolera Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Vibrio cholerae hastalarının tedavisine acil olarak başlanmalıdır çünkü tedavinin gecikmesi hastada sıvı kaybına ve dolaşım yetersizliğine neden olarak ölümle sonuçlanabilir. Kolera tanısı konulan hastaya ilk olarak sıvı takviyesi yapılır. Hastanın kaybettiği elektrolit (sodyum, klor, karbonat, potasyum) değerlerini düzenleyebilmek için içerisinde tuz ve şeker bulunan sıvılar hastaya ağız yoluyla veya damar yolu ile serum şeklinde hastaya verilir.

Damar yolu tedavisi uygulanan hastaların %99’u hastalıktan kurtulur. Daha sonra kolera tedavisinde kullanılan çeşitli antibiyotiklere başlanır. Hastanın durumu normale dönse bile Vibrio cholerae bakterisinin vücuttan atılması 7 gün sürer. Bu sebeple her gün hastaya dışkı testi yapılarak bakterinin vücuttan atılıp atılmadığı kontrol edilir. Hastanın 2 gün boyunca yapılan testleri negatif ise Vibrio cholerae bakterisi vücuttan atılmış demektir.

Kolera Hangi Sağlık Sorunlarına Yol Açar?

Vibrio cholerae tedavi altına alınmaz ise hastanın günde 10-15 litre sıvı kaybetmesine neden olur. Ciddi sıvı kaybı hastalarda şoka ve ölüme neden olabilir. Koleranın neden olabileceği sağlık sorunları şunlardır:

  • Hipertansiyon,
  • Kanda düşük potasyum,
  • Kalp ritminde artış,
  • Ağız kuruluğu,
  • Cilt elastiğinin azalması,
  • Böbrek yetmezliği,
  Bağırsak Mantarı Nedir?  Belirtileri Nelerdir?

Koleranın Aşısı Var Mı?

Koleranın aşısı mevcuttur. Kolera aşısı 1892 yılında Odessa bölgesinde Waldemar Haffkine tarafından geliştirilmiştir. Kolera aşısı ilk 6 ay %85, ilk 1 yılda ise %50-60 koruma sağlar. Özellikle yüksek risk altındakilerin kolera aşısı olması önerilir. Ancak aşı %100 koruma sağlamadığı için diğer önlemleri almak çok önemlidir.

Bu sebeple kolera aşısı üzerindeki çalışmalar halen devam etmektedir. Günümüzde ülkemizde görülmese de dünyanın çeşitli bölgelerinde vibrio cholerae salgınları hala mevcuttur ve kolera aşısı özellikle mülteci kamplarında olmak üzere hala kullanılır.

Kolera İlk Ne Zaman Ortaya Çıktı?

Vibrio cholerae ilk olarak 1817’de Hindistan’da Ganj Nehri bölgesinde ortaya çıkmış ve Güneydoğu Asya, Orta doğu, Doğu Afrika ve Akdeniz kıyılarına yayılmıştır. Bu salgın 1824 yılına kadar devam etmiş ve yüz binlerce kişinin ölümüne neden olmuştur. Daha sonra 1826’da Moskova’da, 1831’de Berlin’de, Paris’te ve Londra’da yayılmıştır.

Londra’dan Kanada’ya giden göçmenler sebebiyle salgın büyümüştür ve çok sayıda insan ölmüştür. Kolera, 1892 yılında Hamburg’da salgın bir hastalık haline gelmiştir. Ve kısa sürede tüm dünyaya yayılmış bir salgın hastalıktır.

Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Yazı Sayısı: 343

Profili Gör
Mücteba Gündüz
Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Articles: 343

Bizimle İletişime Geçin!

Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.

Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.

Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR