Whatsapp

Metabolik Sendrom Nedir?

Anasayfa » Blog » Metabolik Sendrom Nedir?

Metabolik Sendrom Nedir?

 

Metabolik sendrom tanım olarak, kalp ve damar hastalıklarına karşı risk teşkil eden faktörlerin birlikte gözlendiği hastalıklar kümesi olarak ifade edilmektedir. Hayat tarzlarının özellikle büyük şehirlerde farklılaşmasından dolayı da kaynaklanabilen metabolik sendrom, ateroskleroza bağlı olarak ortaya çıkan kalp ve damar hastalıklarının artmasına yol açmaktadır. Bir başka ifade ile, metabolik sendrom diğer hastalıklarla kıyaslandığında tek bir risk faktörü ile değil; birden fazla risk unsurundan etkilendiği için hastalıklar grubu şeklinde nitelendirilmektedir. Metabolik sendrom birçok risk faktöründen etkilendiği için farklı rahatsızlıklara da zemin hazırlamaktadır. Metabolik sendromun neden olabileceği diğer hastalık türleri şu şekilde sıralanmaktadır:

  • Metabolik sendrom bireyde kalp hastalığı riskini arttırmaktadır. Diğer bir ifade ile metabolik sendrom bulunan bireylerde kalp hastalığına yakalanma riski diğer bireylere kıyasla yüksektir.
  • Metabolik sendrom kişilerde tansiyonun yüksek olmasına da yol açabilmektedir. Bir başka ifade ile bireyin yüksek tansiyona sahip olmasında metabolik sendromun payı olabilmektedir.
  • Metabolik sendromun neden olabileceği bir başka hastalık türü de diyabet halk arasındaki adıyla şeker hastalığı olarak öne çıkmaktadır. Birden fazla risk unsurunun bulunduğu metabolik sendroma sahip bireylerde şeker hastalığına yakalanma riski de artmaktadır.

 

Dünya üzerinde birçok ülkede görülme sıklığı artan metabolik sendrom, Türkiye’de de sıklıkla rastlanılan bir rahatsızlık grubu olarak öne çıkmaktadır. Metabolik sendroma sahip bireylerde kan damarları sertleşebileceği ve tıkanabileceği için kalp krizi geçirme riskinde de artış olmaktadır. Tedavisinde birçok ilacın birlikte kullanıldığı metabolik sendrom, genel itibariyle 60 yaş ve üzerinde bireylerde yaygın olarak görülmektedir. Metabolik sendroma sahip ya da metabolik sendroma yatkın bireylerde sıklıkla görülen durumlar şöyle sıralanmaktadır:

  Kistik Fibrozis Nedir? Belirtileri Nelerdir?

 

  1. Metabolik sendromlu kişilerin günün büyük çoğunluğunu hareketsiz geçirdikleri görülmektedir.
  2. Metabolik sendroma yatkın olan kişiler genellikle masa başında uzun zaman harcayanlardır.
  3. Metabolik sendrom daha çok düzensiz beslenme alışkanlığına sahip kişilerde görülmektedir. Düzensiz beslenme durumu metabolik sendrom riskini arttırmaktadır. Özellikle “fast food” veya rafine şeker ve trans yağ içeren paketli ürünleri sıklıkla tüketen kişilerde metabolik sendrom daha erken yaşlarda ortaya çıkmaktadır.
  4. Bireylerin yoğun stresin altında çalışmaları ya da yoğun stresli ortamlarda zaman geçirmeleri metabolik sendrom riskini arttırmaktadır.
  5. Metabolik sendroma neden olabilecek durumlardan birisi de sigara ve alkol tüketimidir.
  6. Bireylerin ayaküstü yeme içme alışkanlığının bulunması da metabolik sendrom riskini arttıran faktörler arasında bulunmaktadır.

Sendromun temeline bakıldığında insülin direnci bulunduğu görülmektedir. İnsülin direnci tanım olarak, bireylerin vücutlarında insülin salgılanmasına karşın ilgili salgının hücre içerisine girememesi ve glikozu kaldıramaması durumu olarak ifade edilmektedir. Salgılanan insülinin yetersiz kalması durumunda bireylerin vücudunda ve çeşitli organlarda yağ oranı yükselmektedir. Bireylerde insülin direncinin artmasını tetikleyen durumlar ise şu şekildedir:

  • Bireylerin hareketsiz ya da az hareket ederek hayatlarını sürdürmeleri insülin direncinin yükselmesini tetiklemektedir.
  • Bireylerin kalorisi yüksek gıdalar ile beslenmesi de insülin direncini arttıran durumlar arasında sıralanmaktadır.
  • İnsülin direncinin yükselmesini en çok tetikleyen durum ise bireylerin aşırı bir kiloya sahip olmalarıdır.
  • Bireylerin karın bölgesinde aşırı yağlanmanın ortaya çıkması insülin direncini yükseltmektedir. Diğer bir ifadeyle, bireylerin vücudundaki insülin direncinin normalin üzerinde seyretmesi bireyin belinde meydana gelen aşırı yağlanmadan da etkilenmektedir.

Metabolik sendrom birçok rahatsızlıkla da ilişkili olması nedeniyle bireylerin vücudunda birçok etki yaratabilmektedir. Farklı rahatsızlıklara neden olabilen metabolik sendromun yanı sıra; bireyin genetik ve çevresel faktörlerden de etkilenebileceği unutulmamalıdır. Genetik faktörler dendiğinde, bireyin ailesinde aşırı kilo durumu, yüksek tansiyon ve kandaki yağ oranında dengesizlik durumu hakim ise metabolik sendrom yine ortaya çıkmaktadır. Çevresel faktörlerden de etkilenebilen metabolik sendromun ilgili olduğu çevresel faktörler sırasıyla; bireyin bilgisayar başında uzun zaman hareketsiz kalması, düzensiz ve sağlıksız beslenmesi olarak ifade edilmektedir.

  Adenovirüs Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Ülkemizdeki metabolik sendrom görülme sıklığına bakıldığında çeşitli yaş grupları öne çıkmaktadır. Büyükten küçüğe birçok yaş grubunda görülebilen hastalıklar kümesi olan metabolik sendrom sıklıkla ileri yaşlarda kendisini göstermektedir. 20 yaş ve 30 yaş aralığındaki bireylerde metabolik sendrom riski %10’dur. İleri yaşlarda görülme sıklığı artan metabolik sendromun en çok görüldüğü yaş grubu 60 ve 70 yaş aralığıdır. 40 yaş ve üzerindeki kadınlarda erkeklere kıyaslandığında metabolik sendroma yakalanma riski daha yüksektir.

 

Metabolik Sendrom Belirtileri Nelerdir?

 

Birden fazla risk faktörünün birlikte gözlendiği hastalıkların kümesi olan metabolik sendrom bireyin vücudunda bulunması halinde bazı belirtiler ile kendisini göstermektedir. Metabolik sendromun bireyde bulunduğuna dair belirtiler şu şekilde sıralanmaktadır:

 

  • Bireylerin bel çevresinde genişleme meydana gelmesi metabolik sendromun habercisi olabilmektedir.
  • Kişilerde yüksek tansiyon bulunması durumu da metabolik sendrom belirtilerinden birisi olarak öne çıkmaktadır.
  • Metabolik sendrom belirtilerinden bir diğeri de yüksek kolesterol olarak bilinmektedir. Bir diğer deyişle kolesterolü yüksek bireylerde diğer bireylere kıyasla metabolik sendrom bulunma riski daha yüksek olmaktadır.
  • Bireylerin kan şekeri ölçümü sonrasında kan şekerinin sınırda bir yüksekliğe sahip olması durumu metabolik sendromun olduğunu gösteren belirtilerden birisidir.

 

Yukarıda belirtilen metabolik sendrom belirtileri sendromun olduğunun habercisi olabilek başlı başına risk unsurlarıdır. İlgili durumların olduğu bireylerin doktora başvurmaları ve tedbir almaları gerekmektedir. Metabolik sendrom yapı olarak anlaşılabilir bir yapıya sahiptir. Metabolik sendroma yakalanan bireylerin yakınları da aynı sendroma karşı risk taşımaktadır. Yakınlarında metabolik sendrom bulunan kişilerin düzenli olarak tahlil yaptırmaları da oldukça önemlidir.

 

Metabolik Sendrom Diyeti Nasıl Yapılmaktadır?

 

Çağımızın hastalığı olarak bilinen metabolik sendrom, hastalıklar grubu olarak adlandırıldığından birden fazla hastalığa davetiye çıkarabilmektedir. Metabolik sendroma karşı yapılabilecek diyet içerisinde uyulması gereken bazı kurallar mevcuttur. Diyet ile tedavi olmak isteyen bireyler, günlük olarak 500 kalori ve 1000 kalori arasında enerji kısıtlaması yapmaya dikkat etmelidir. Metabolik sendrom diyetinde dikkat edilmesi gerekenler şöyledir:

  İnflamatuar Bağırsak Hastalığı Nedir?

 

  • Enerji alımını sınırlamak isteyen bireyler tükettikleri porsiyonları küçültmelidir.
  • Bireylerin metabolik sendrom diyetinde günde 30 dakika boyunca egzersiz yapmaya özen göstermeleri gerekmektedir.
  • Gazlı ve şekerli içeceklerden uzak durarak su tüketimini artırmalıdır.
  • Haftada en az 1 kere balık tüketmeleri de diyet içerisindeki önemli detaylardan birisidir.
  • Sebze ve meyve tüketimini arttırmaları, kırmızı etten uzak durmaları gerekmektedir. Hastanın şeker hastalığı bulunması halinde meyve tüketiminde porsiyon kontrolü ihmal edilmemelidir.
  • Gün içerisinde 2,5 litre su içmeye özen göstermeleri gerekmektedir.
  • Süt ve süt ürünlerinden tercih yaparken az yağlı olanlara yönelmeleri gerekmektedir.
  • Paketli, işlenmiş ve şekerli gıdaları tüketmemeye dikkat edilmelidir.
  • Beyaz ekmek, makarna ve patates gibi ürünleri tüketmemeleri gerekmektedir. İlgili ürünlerin yerine tahıl ve kuru baklagiller alternatif gıdalar olarak öne çıkmaktadır.
  • Bireylerin doymamış yağlardan uzak durmaları bunların yerine zeytinyağı, fındık yağı ve kanola yağı kullanmaları gerekmektedir.
  • Günde en fazla 1 çay kaşığı (6 gram) tuz tüketilmesi gerekmektedir.

Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Yazı Sayısı: 343

Profili Gör
Mücteba Gündüz
Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Articles: 343

Bizimle İletişime Geçin!

Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.

Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.

Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR