Obezite ve Uyku İlişkisi
Uyku ve obezite arasındaki ilişkiyi çözümlemek üzerine birçok farklı çalışma yapılmıştır. Günümüzde çalışmalar hala daha devam etmekte olup uykunun hormon seviyelerini olumsuz yönde etkilemesi halinde obezite riskinin artması bir merak konusu olmuştur. Obezite sebepleri arasında uyku ilk akla gelen nedenlerden biri olmasa da aslında uykunun obeziteyle ciddi bir ilişkisi bulunmaktadır. 6 saatten az uyku düzenine sahip olan bireylerin hormon salınımlarında dengesizlikler açığa çıkabileceğinden bu durum beraberinde obezite riskini artırabilir. Obeziteden korunmak veya obezite hastalığında tedaviye başvurmaları ardından kişilerin yaşamsal değişiklikler yaparken uyku düzenini de göz önünde bulundurması gerekir. Sağlıklı bir uyku düzeni beraberinde sağlıklı bir hormonsal salınımı ve metabolik hastalıklara yakalanma riskinde düşüşü getirir.
Obezite Nedir?
Obezite, vücudun yağ kitlesinin yağsız kütleye göre çok daha yüksek oranda olması durumudur. Obezite kişilerin boylarına göre kilolarının ciddi ölçüde fazla olması anlamını taşır. Vücut kitle indeksi olarak adlandırılan kilonun boyun metre cinsinden karesine bölünerek hesaplanan bu değer kişilere obezite teşhisi konulabilmesini sağlar. Bir bireyin vücut kitle indeksi 30 kg/m2 değerinin üzerinde olması halinde kişi obezite tanısı alır. Dünya genelinde görülmekte olan obezite, günümüzde çocukluk çağından itibaren karşılaşılan bir hastalıktır. Obezite tedavi edilmemesi halinde ilerlemeye devam eden ve beraberinde birçok metabolik hastalığı getiren yaşamı tehdit edebilecek boyutta bir sağlık problemidir. Vücutta yarattığı tahribatlar nedeniyle ciddi oranda yaşam kalitesini düşüren ve ileri vakalarda ciddi metabolik hastalıklara sebep olabilen bu durumun tedavi edilmesi büyük bir öneme sahiptir.
Obezite başta beslenme alışkanlıklarından kaynaklı olarak gelişir. Ancak beslenme alışkanlıklarına ek olarak vücuttaki hormonsal dengeleri bozabilecek çeşitli durumlar da obeziteye yakalanma riskini artırabilir.
Obeziteye Neden Olan Faktörler Nelerdir?
Obezite hastalığı gelişmesine sebep olan çeşitli risk faktörleri mevcuttur. İlk akla gelen sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve vücudun ihtiyaç duyduğundan daha fazla kalori alınmasıdır. Hareketsiz bir yaşam da obezite için zemin hazırlayan bir durumdur. Bu üç ana başlığın yanı sıra aşağıdaki sebepler de obeziteye neden olan faktörler arasında yer almaktadır.
- Yanlış beslenme alışkanlıkları
- Aşırı beslenme
- Yaş
- Cinsiyet
- Sosyokültürel etmenler
- Gelir durumu
- Hormonsal ve metabolik hastalıklar
- Genetik ve psikolojik etmenler
- Şok diyetler başlığı altında dönemsel olarak düşük kalorili diyetler uygulanması
- Sigara ve alkol kullanma
- Antidepresan gibi bazı ilaçlar
- Sık doğum yapma
- Yetersiz anne sütü alımı
- Uyku düzensizliği
Uyku ve Obezite İlişkisi Nasıldır?
Uyku süresi ve obezite arasında ciddi bir ilişki bulunmaktadır. Öncelikle az uyuyan kişilerde açlık hormonu olan ghrelin hormon seviyelerinde artış gözlemlenir. Bu durum beraberinde tokluk hormonu olan leptin hormonunun baskılanmasını getirerek kişilerin daha fazla yemek yeme isteğine sahip olmasıyla sonuçlanır. Kişiler besinlerden daha yüksek enerji elde edebilmek için yoğun enerji içeren ve genellikle sağlıksız olarak adlandırılan gıdalara yönelir.
9 saatten daha fazla uyumak vücudun metabolizma hızında olumsuz etkilere sebep olabilirken 6 saatten az uyumak ise kişilerin gün içerisinde sağlıksız beslenme davranışları benimseme oranını arttırır. Sonuç olarak uyku düzensizliği obezite riskini arttırabilir.
Uyku Obezite Yapar mı?
Düzensiz uyku süreleri obeziteyi tetikleyici etkilere sahiptir. Düzensiz uykuyla beraber etkilenen hormonsal salınımlar kişilerin olumsuz beslenme alışkanlıkları benimsemesi veya aldıkları günlük kaloriyi yeteri kadar yakamamasıyla sonuçlanabilir. Az uyuyan kişilerde obezite gelişmesi söz konusu olduğu gibi 9 saatten fazla uyuyan kişilerde de obezite gelişme riski yüksektir.
Uykusuzluk Obezite Yapar Mı?
Yapılan çalışmalar düzenli bir uyku düzenine sahip olmayan kişilerin obeziteye yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Günde 6 saatten az uyuyan bireylerde obezite gelişme riski %45 oranında artmaktadır. Kişilerin az uyumasıyla beraber yemek yeme isteklerinde artış ve sürekli atıştırma eğilimine sahip oldukları gözlemlenmiştir.
Uykusuzluk Nasıl Obeziteye Sebep Olur?
Uyku, hormon salınımı üzerinde önemli etkilere sahiptir. Gün içerisindeki yorgunluğun giderilmesinin yanı sıra metabolik ve hormon salınımı süreçlerinde ciddi rolleri bulunur. Yeteri kadar uyuyamayan bireylerin; tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları ve obezite gibi hastalıklara yakalanma riskinin daha yüksek olması uyku ve metabolik hastalıklar arasında ciddi bir ilişki olduğunu gösterir.
Vücutta bulunan yağ dokusundan salınan leptin hormonu bir diğer adıyla tokluk hormonu iştahı baskılar. Ghrelin hormonu ise iştahı arttırır. Kişilerin her iki hormon salınımları arasında dengesizlik oluşması halinde açlık hissinin kontrol edilmesinde zorlanmalar gözlemlenebilir. Az uyuyan bireylerin ghrelin seviyelerinde artış olduğu gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra leptin hormonunun baskılandığı bilinmektedir. Bu durum kişilerin gün içerisinde tüketilen besin miktarının artmasına ve enerjisi yüksek besinleri tercih etmesine neden olabilmektedir.
Uyku düzensizliği ile melatonin hormonu salınımında da yetersizlikler olabilmektedir. Melatonin hormonu vücudun dinlenmesi yönünde sinyaller oluşmasını sağlayan bir hormondur. Halk arasında uyku hormonu olarak da adlandırılır. Uyku süresinde azalmayla birlikte melatonin hormonunda düzensizlikler meydana gelir. İnsülin salınımı ile yakından ilişkili olan bu hormon düzensizleşmesi halinde kişiler kahvaltı öğününde daha az besin tüketimine yönelebilir. Bu durumun beraberinde kişilerin düzensiz saatlerde yemek yeme alışkanlıkları gelişebilir ve kişiler atıştırmalıklara yönelebilirler. Kahvaltının atlanmasının ve öğün düzeninin bozulmasının temelinde melatonin hormonunun uyanılan saatte yeterli seviyede azalmaması yer alır.
Uykusuzlukla beraber kişiler kendilerini günün içerisinde hem bilişsel hem de fiziksel olarak yorgun hisseder. Bu durum kişilerin egzersiz yapma isteğini baskılayabilir. Hareketsiz bir yaşam başta tip 2 diyabet olmak üzere obezite gibi çeşitli hastalıklara sebep olabilir. Kişilerin vücut ağırlığının artmasına ve yağ dokusunu yükselmesine sebep olan egzersiz bir yaşamın temelinde uykusuzluk yer alabilmektedir.
Obezite için Hangi Doktora Gitmeliyim?
Obeziteyle karşılaşma oranı arttıkça obezite hastalarına özel obezite merkezleri kurulmaya başlanmıştır. Obezite tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektiren, belirli bir sürece yayılması gereken ciddi bir tedavidir. Obezite hastalarında hormonsal dengesizlikler ve kan parametrelerinde bozulmalar ile karşılaşmak çok yaygındır. Kalp damar sağlığını da olumsuz yönde etkileyebilecek bu durumların önlenmesi için öncelikle bir endokrinoloji doktorundan destek alınır. Obezite hastalarının sağlıklı ve olabildiğince hızlı bir şekilde kilo vermesi gerekir. Vücut kitle indeksi 35 kg/m2 üzeri olan bireylerin metabolik sendrom dahilinde yer alan hastalıkların bazılarına sahip olması halinde bariyatrik cerrahi ameliyatlarına başvurulabilir. Bu tür noktalarda ameliyatlar genel cerrahlar tarafından uygulanır. Bariyatrik cerrahi alanında uzmanlaşmış genel cerrahlar çeşitli obezite cerrahi yöntemleriyle hızlı ve etkili bir şekilde kilo verilmesini sağlayan ameliyatlar gerçekleştirir.
Vücut kitle indeksi otuz üzerinde bulunan kişiler için ise herhangi bir metabolik hastalığı olmadığı müddetçe diyetisyen kontrolünde zayıflaması önerilir. Bazı durumlarda diyet sürecini desteklemek üzere mide balonu, mide botoksu veya mide kelepçesi gibi işlemlere de başvurulabilir.
Bizimle İletişime Geçin!
Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.
Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.
Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR