Whatsapp

Romatizmal Hastalıklar ve Beslenme

Anasayfa » Blog » Romatizmal Hastalıklar ve Beslenme

Kemik, kas ve eklemlerde gelişen hastalıklara romatizmal hastalık denir. Her bir dokuda farklı görünen ve içerisinde yüzden farklı hastalık türüne verilen genel addır. Romatizmal hastalıkların bazıları sıkça karşılaşılan hastalıklar olup günlük hayatı ciddi derecede etkileyebilir. En çok rastlanılan romatizma hastalıklarının arasında artrit yer alır. Artrit, genellikle eklemlerde ağrı, şişlik ve kızarıklık ile belirti gösteren bir hastalıktır. Artrit ve diğer romatizmal hastalıkların temelinde yatan ana neden hala daha bilinmemektedir. Genetik faktörlerin ve yaşam şeklinin romatizmal hastalık oluşumunda etkili olduğu düşünülür.

Romatizmal Hastalıklar Nelerdir?

Romatizmal hastalıklar açığa çıktıkları bölge ve gösterdikleri belirtilere göre farklı sınıflandırılırlar. Romatoid artrit en sık karşılaşılan romatizmal hastalık olurken, yaşla beraber osteoartrit görülme sıklığı da artar. Eklem romatizması veya kireçlenme olarak da bilinen osteoartrit yetişkinlerin çoğunda başlangıç seviyesinde veya ileri evlerde görülür. Ankilozan spondilit, sistemik lupus eritmatozus, yumuşak doku romatizması, gut hastalığı ve Behçet hastalığı romatizmal hastalıklar arasında en çok karşılaşılan hastalıklardır.

Romatizmal Hastalıklar Belirtileri Nelerdir?

Romatizmal hastalık belirtileri hastalığın türüne göre değişkenlik gösterebilir. Genellikle eklemlerde ağrı ve şişlik semptomlarıyla belirti gösterirler. Tek bir eklemde tutulabildikleri gibi aynı anda birden fazla eklemde de tutulabilirler. Ağrı semptomu bazı kişilerde sadece hareket halindeyken açığa çıkar. İleri vakalarda dinlenme halindeyken de ağrı oluştuğu gözlemlenir. 

Yaygın olarak görülen bir diğer belirti ise eklem aralarında iltihap oluşmasıdır. Bazı kişilerde iltihap atsız sıvı birikimi de gözlemlenebilir. Romatizmal hastalıklarda eklem sıvılarında kristal birikmesi durumu ile karşılaşılabilir. Kristallerin birikmesi ciddi derece ağrılara yol açtığından en kritik belirtilerden biridir.

  Bağırsak Düğümlenmesi Ameliyatı Sonrası Beslenme

Bu semptomların yanı sıra; kas ağrısı, kaslarda güçsüzlük hissi, tırnak değişiklikleri, ciltte döküntü oluşumu, sırt ve belde oluşan ağrılar, deride sertleşme, tükürük üretiminde azalma, görme problemleri, ateşlenme, nefes darlığı, böbrek fonksiyonlarında açığa çıkan bozukluklar, sinir sisteminde bozukluklar, pıhtı oluşumu, cilt altında beze oluşumu, güneşe karşı hassasiyet veya sindirim sisteminde meydana gelen bozukluklar romatizmal hastalıkların diğer belirtilerindendir.

Romatizmal Hastalıklar Nasıl Teşhis Edilir?

Romatizmal hastalıklara yönelik belirti gösteren kişilerin ihmal etmeden romatolog hekimlere başvurması gerekir. Hasta genel muayene altına alınır ve hastanın şikayetleri dinlenir. Gözlemlenen belirtilere göre hasta hekim tarafından çeşitli testlere tabi tutulur. Romatizmal hastalık teşhisinde tek bir test çeşidi yeterli değildir. İlk olarak fiziki muayene gerçekleştirilir. Muayene bulgularına göre rutin kan tetkikleri ve görüntüleme tetkiklerine de başvurulur. Bazı durumlarda antikor testleri de uygulanır. Bu sayede vücutta iltihaplanma olup olmadığı tespit edilir.

Daha kapsamlı teşhis konulması gereken durumlarda genetik analizlere başvurulur. İleri görüntüleme yöntemleriyle hasarlı bölge taranarak daha kapsamlı teşhis konulabilir. Ultrasonografi, manyetik rezonans ve düz grafiler ile tarama gerçekleştirilir. Bazı durumlarda eklem sıvısı alınarak mikroskop ile inceleme sağlanması gerekebilir. İleri derece vakalarda biyopsi de alınabilmektedir.

Romatizmal Hastalıklar Nasıl Tedavi Edilir?

Romatizmal hastalıkların tanısının konulması ardından tedavi süreci kişiye özel planlanır. Genellikle ilaç tedavisi ile semptomların giderilmesi ve iyileştirilmesi hedeflenir. İltihap önleyici ve hastalığı modifiye edici ilaçlara öncelik verilir. Belirli durumlarda kortizon içerikli ilaçlar veya iğne aracılığı ile deri altı uygulamalar yapılır. Bazı durumlarda fizyoterapi ile ilaç tedavisi desteklenir.

Romatizmal hastalıkların yeni nesil tedavi yöntemleri arasında yaşam değişiklikleri de yer alır. Sağlıklı ve düzenli uyku ile vücudun kendini iyileştirmesine olanak tanınmalıdır. Sağlıklı beslenme ile bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve vücuttaki kas iskelet sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışması hedeflenir. Antioksidan içeriği bakımından zengin beslenme ile iltihabik romatizmal hastalık geçiren kişilerde iltihaplanma oranı azaltılabilir.

  Prebiyotik ve Probiyotikler

Romatizmal Hastalıklarda Beslenme Neden Önemlidir?

Sağlıklı beslenme birçok hastalığın tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Karbonhidrat, yağ ve protein dengesi içeren diyetler günlük alınması gereken besin ihtiyaçlarını karşılamada büyük rol oynar. Vitamin ve minerallerden zengin bir beslenme vücuttaki sistemlerin yeterli bir şekilde çalışmasını destekler. Özellikle, bağışıklık sistemi beslenmeden en çok etkilenen sistemlerden biridir. Romatizmal hastalıklar vücutta iltihaplanmalara neden olabileceğinden romatizmal hastalık sahibi bireylerde bağışıklık sistemi verimli bir şekilde çalışmalıdır. Bu sayede hastalığa bağlı gelişen semptomların şiddeti ve ilerleme hızı azalır.

Romatizmal hastalıklar kas ve iskelet sistemini hedef alan hastalıklardır. Kas ve iskelet sisteminin yeteri kadar beslenememesiyle romatizma hastalıklarına yakalanma riski artar. Hastalık başlangıcı olan kişilerde ise yeteriz beslenmeye bağlı olarak semptomlarda artış görülebilir. 

Çocukluk çağından itibaren sağlıklı beslenen ve hayatının her döneminde günlük besin ihtiyaçlarını karşılayan kişilerin romatizmal hastalıkları yakalanma riski düşebilir. Tüm bunlar göz önüne alınarak romatizmal hastalığa sahip olan veya aile geçmişinde romatizmal hastalık görülen kişilerde sağlıklı beslenme hayatlarının bir parçası olmalıdır.

Romatizmal Hastalıklarda Beslenme Nasıl Olmalıdır? 

Romatizmal hastalıklarda beslenme bağışıklık sistemini güçlendirecek ve kas iskelet sistemini destekleyecek şekilde olmalıdır. Her bir hastalığın tedavisinde kullanılan yöntem farklı olabildiği gibi enflamasyon gösteren türlerinde antioksidanlardan zengin Akdeniz diyeti uygulanması önerilir. Akdeniz diyetinde paketli gıdalardan, kızartma yiyeceklerden, yüksek şeker içeren tatlılardan ve alkolden uzak durulur. Mevsim sebzeleri ve meyvelerinden zengin, tavuk göğsü, balık gibi yağsız protein kaynaklarının tüketildiği bir beslenme uygulanır. Süt ve süt ürünlerine beslenmede yer verilir. Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar da günlük beslenmede yer alır. Zeytinyağı, avokado yağı veya Hindistan cevizi yağı gibi sağlıklı yağ kaynaklarından yararlanılabilir.

Son dönemlerde yapılan çalışmalarda glutensiz beslenmenin romatizmal hastalıklara iyi geldiği düşünülmektedir. Beyaz ekmek başta olmak üzere gluten içerikli diğer ürünlerin beslenmede sınırlandırılması önerilir. Glutenden bağımsız olarak inflamasyonun tetiklemesi nedeniyle şekerli tatlılar, dondurma, kızarmış yiyecekler, trans yağ içeren yağlı gıdalar ve margarin tüketiminden kaçınılması önerilir.

  Rahim Kanseri Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Su tüketimi ise bir sonraki dikkat edilmesi gereken noktadır. Sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturan su tüketimine romatizmal hastalıklarda özen gösterilmelidir. Su tüketimi, kasların güçlenmesi, yeteri kadar eklem sıvısının üretilmesi gibi romatizma hastalıkları yakından etkileyecek unsurlar üzerinde etkilidir.

Romatizmal hastalıklarda beslenmede dikkat edilmesi gereken bir diğer başlık ise kafein tüketimidir. Kafein vücuttaki sinir iletimini arttırır. Hastalığın semptomatik döneminde olan kişiler için fazla kafein tüketimi semptom hissiyatını arttırabilir. Kahve, çay ve çikolata gibi kafeinden zengin besinlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.

Romatizma hastalıkları arasından gut hastalığına sahip olan kişiler ise daha farklı bir beslenme programı ile karşı karşıya kalır. Kanda fazla ürik asit birikmesine bağlı açığa çıkan gut hastalığı fazla protein tüketimine bağlı olarak gelişebilir. Gut hastalığı beslenmesinde hastaların günlük aldığı protein miktarı kısıtlanır. Protein kaynağı olarak bitkisel proteinlere yönelim artar.

Romatizmal hastalıklarda beslenmeye ek olarak gıda takviyelerinden de yararlanılabilir. Bazı durumlarda eklem sıvısını artıran ve eklem dokusunu güçlendiren kolajen takviyesine başvurulabilir. Ancak kolajen kullanmadan önce kişiler mutlaka doktorlarına danışmalıdır.

Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Yazı Sayısı: 343

Profili Gör
Mücteba Gündüz
Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Articles: 343

Bizimle İletişime Geçin!

Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.

Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.

Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR