Whatsapp

Cushing Sendromu

Anasayfa » Blog » Cushing Sendromu

Cushing Sendromu, vücutta kortizol hormonu birikmesine bağlı gelişen bir durumdur. Kortizol hormonu, böbrek üstü bezleri tarafından salgılanır ve vücudun yaşamsal faaliyetleri için büyük bir öneme sahiptir. Kortizol vücudun kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur. Vücutta iltihaplanma oluşması halinde iltihapları azaltmak, dolaşım sisteminin normal bir şekilde çalışmasını desteklemek ve vücudun strese doğru bir şekilde cevap vermesi için ihtiyaç duyulan fizyolojik prosedürlerin başlamasına katkıda bulunur. Besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde de kortizolün ciddi bir rolü vardır.

Neredeyse tüm vücut dokularıyla ilişkisi bulunan kortizol hormonunun eksikliğinde veya fazlalığında bazı sıkıntılar gelişir. Cushing Sendromu, kortizol seviyelerindeki fazlalığa bağlı vücuttaki değişimleri simgeler. Sendromla beraber farklı belirtiler gözlemlenebilir ve kişinin günlük yaşantısı olumsuz yönde etkilenebilir. Cushing Sendromu tedavi edilmesi gereken bir sağlık problemidir. Bazı kişilerde Cushing Sendromu ilaçları ile tedavi sağlanırken, ileri vakalarda Cushing Senromu ameliyatı seçeneğine başvurulur.

Cushing Sendromu Nedir?

Cushing Sendromu, vücutta ihtiyaç duyulandan daha fazla kortizol hormonu birikmesine bağlı gelişen bir hastalıktır. Oral yol ile kortizon kullanan kişilerde veya vücudun böbrek üstü bezlerinden çok fazla kortizol hormonu salgılanmasına bağlı olarak gelişebilir. Normal şartlarda vücudun stresli anlarında stresle baş edebilmesi için üretilmesi gereken uyarıcı bir hormondur. Ancak vücutta fazla miktarda kortizol bulunması hem fiziksel hem de fizyolojik olarak bazı sıkıntılara sebebiyet verebilir. Özellikle, müdahale edilmeyen vakalarda yüksek tansiyon, tip 2 diyabet veya kemik kaybı gibi sağlık problemleri açığa çıkabilir.

Cushing Sendromu, tespit edilmesi halinde ertelemeden tedaviye başlanılması önerilir. Tedaviler kortizol seviyelerini sağlıklı değerlere çekilmesi ve semptomların iyileşmesi için planlanır. Erken başlanan tedavilerle tedavi başarı oranı artar ve hasta tamamıyla iyileşme şansına sahip olur.

Cushing Sendromu Neden Olur?

Cushing Sendromu, çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Dışarıdan alınan ilaçlar ve steroid takviyelerine bağlı Cushing Sendromu gelişmesi halinde bu duruma eksojen Cushing Sendromu denir. Romatoid artrit veya astım gibi inflamatuar etki yaratan hastalıkların tedavisinde kullanılan kortizon ilaçlarının yüksek dozlarda alınmasına bağlı olarak Cushing Sendromu gelişebilir. Genellikle oral veya enjeksiyon yoluyla alınan kortizollerin Cushing Sendromu geliştirme riski, astım hastalarında kullanılan inhale steroidlere göre daha fazladır. Ancak bazı vakalarda bu tür ilaçların kullanımının da Cushing Sendromuna neden olabileceği görülmüştür.

  Progesteron Hormonu

Cushing Sendromu endojen sebeplerden kaynaklı da gelişebilir. Vücudun kortizol üretimini düzenleyen adrenokortikotropik hormonu yani kısaca ACTH hormonunun fazla üretilmesine bağlı olarak kortizol üretimi artabilir. Endojen sebeplere bağlı gelişen Cushing sendromu hipofiz adenomu veya adrenokortikotropik hormon salgılayan bir tümöre bağlı gelişebilir. Adrenal bezlerde meydana gelmiş olan bir hastalık veya kalıtsal nedenlere bağlı da gereğinden fazla kortizol salınımı gözlemlenebilir ve beraberinde Cushing Sendromu oluşabilir.

Cushing Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Cushing Sendromuna bağlı gelişen belirtiler hastanın cinsiyeti ve vücudunda biriken kortizol seviyesine bağlı olarak değişir. Sendroma bağlı gelişen yaygın belirtiler arasında, gövdenin orta kısmında, üst sırtta, omuzlar arasında veya yüzde yağ birikmesi, karın, üst bacaklar, göğüs ve kollarda pembe veya mor çatlaklar oluşması, ciltte kolay çürüme, kesik veya böcek ısırığı gibi yaraların yavaş iyileşmesi ve ciltte yaygın akne sorunu başlaması yer alır. Bu semptomlarla her 2 cinsiyette de sıkça karşılaşılabilir. Kadınlara yönelik semptomlar arasında yüz bölgesindeki kılların daha belirgin olması ve adet döngüsünde düzensizlikler meydana gelmesi yer alır.

Cushing Sendromlu erkeklerde ise cinsel dürtü ve doğurganlıkta azalma gibi belirtiler açığa çıkabilir.

Bahsedilen belirtiler sendroma bağlı gelişen spesifik belirtileri olup aşağıda bulunan birçok hastalığın belirtisi olabilecek semptomlar da Cushing Sendromu semptomları arasında yer alabilir.

  • Baş ağrısı
  • Cilt renginde koyulaşma
  • Depresyona eğilim
  • Sürekli kaygılı veya sinirli olma ve duyguları kontrol edememe
  • Nedeni bilinmeyen enfeksiyon
  • Kaslarda zayıflık hissi
  • Kronik yorgunluk
  • Bilişsel zorluklar
  • İleri seviye kemik kaybı

Cushing Sendromunun çocukluk döneminde gelişmesi halinde çocuklarda büyüme geriliği görülebilir.

Cushing Sendromu Nasıl Teşhis Edilir?

Cushing Sendromu tanısı konulması için doktora danışılmalıdır. Doktor öncelikle fiziksel bir muayene gerçekleştirilir. Hastanın sağlık geçmişine yönelik sorular sorulur ve ardından ihtiyaç duyulabilecek olan tetkikler planlanır. Hasta, doktorun soracağı sorulara tüm detaylarıyla cevap vermelidir. Doktor yapılacak olan fiziksel muayenede hastanın yüz şeklini, omuz, boyun ve sırt bölgesindeki kilo alma şeklini inceleyecektir.

  Progesteron Hormonu

Cushing Sendromunun glukokortikoid ilaçların kullanımına bağlı gelişmesi oldukça yaygın karşılaşılan bir durumdur. Bundan dolayı doktorunuz kullandığınız ilaçlara yönelik de incelemeler yapacaktır. Bu tür ilaçların kullanıldığını tespit edilmesi halinde genellikle ekstra bir test uygulamaya ihtiyaç duyulmaz. Ancak endojen sebeplere bağlı sendromun geliştiği düşünülmesi halinde daha uzun ve kapsamlı bir tanı sürecine ihtiyaç duyulur. İdrar ve kan testleri, tükürük örneği, BT veya MR gibi hipofiz ve adrenal bezleri görüntüleme tekniklerine başvurulur. Yapılan tetkiklerle beraber Cushing Sendromu teşhisi konulabilir.

Cushing Sendromu Genetik Midir?

Cushing Sendromu gelişiminde çeşitli sebepler yer alır. Nadir vakalarda endokrin bezlerde tümör gelişmesine bağlı olarak kortizol seviyeleri etkilenir. Bu tür durumlarda Cushing sendromuna eğilim göstermek genetik olarak alınmış bir özellik olabilir. Tümör oluşumu da genetik olarak kişiye aktarılabilirken tümöre bağlı olmadan gelişen Cushing Sendromu genellikle genetik etkenlerden kaynaklı değildir.

Cushing Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?

Cushing Sendromu tedavisinde hedef, vücuttaki yüksek kortizol seviyelerinin normal değerlere çekilmesidir. Hastanın Cushing Sendromuna sahip olmasının nedenine göre tedavi planlaması yapılır. Kişilerde kortikosteroid ilaç kullanımına bağlı Cushing Sendromu gelişmesi söz konusu ise bu tür ilaçların dozajı azaltılabilir veya ilaçlar kesilebilir. Eğer ki beyinde gelişen bir tümöre bağlı olarak Cushing Sendromu geliştiyse tümörün derhal beyinden alınmasına yönelik cerrahi prosedür planlanır.

Yine tümör olması durumunda ancak tümörün alınamaması noktasında ise radyoterapi süreci planlanarak kanserli hücrelerin yok edilmesi hedeflenir. Radyoterapinin yeterli olmadığı durumlarda kortizol üretimini baskılayan ilaçlara başvurulur.

Tüm bu tedavi seçeneklerinin yeterli olmaması halinde doktor böbreküstü bezlerini çıkarmak üzere Cushing Sendromu ameliyatı seçeneğine başvurur. Cerrahi müdahaleler ile kortizol seviyeleri hep denge altında tutulabilir. Ancak böbrek üstü bezleri alınacağından hastanın ömür boyu bazı ilaçları kullanması gerekecektir.

Cushing Sendromu Kimlerde Olur?

Cushing Sendromu, her yaş grubunda görülebilen, kadın ve erkek fark etmeksizin her 2 cinsiyette de açığa çıkabilen bir hastalıktır. Kortizon içerikli ilaç kullanan kişilerde gelişme oranın daha yüksek olmasıyla beraber adrenal bezlerinde hormon salınım problemi yaşayan kişilerde de sıkça karşılaşılabilen bir sağlık problemidir.

  Progesteron Hormonu

Cushing Sendromu Kilo Aldırır Mı? 

Cushing Sendromu kilo alımına neden olabilir. Sırt bölgesinde, omuzlarda ve yüzde gözle görülür bir şekilde yağlanma sendromun belirtileri arasında yer alır. Bunun yanı sıra kandaki yüksek kortizol seviyelerinin insülin seviyelerini etkilemesine bağlı olarak tip 2 diyabet riski gelişir. Sendroma müdahale edilmemesi halinde hastalar tip 2 diyabete sahip olup buna bağlı da kilo alabilir.

Cushing Sendromu Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Cushing Sendromu, kontrol altına alınmaması halinde ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Öncelikle, kortizol kan dolaşımındaki insülin hormonu seviyesini etkiler. İnsülin seviyelerinde değişimler olması zamanla insülin direncinin gelişmesine ve kişide tip 2 diyabet hastalığı oluşmasına neden olabilir. Kortizol hormonundaki artışa bağlı olarak vücudun hormonsal dengesi bozulabilir ve bu durum kalp damar hastalıklarını tetikleyebilir. Sürekli stresle mücadele edeceği fikrine kapılan vücutta hipertansiyon gelişimi gözlemlenebilir. Bir diğer sorun ise kemik kaybıdır. Kortizol hormonu ciddi derecede kemik kaybına yol açabileceğinden küçük darbelerde bile kemiklerinin kırılması olası hale gelir. Yine kortizolün fazla olmasına bağlı iyileşme süreci yavaşlayacağından herhangi bir enfeksiyon durumunda vücudun iyileşmesi oldukça yavaşlayacaktır.

Cushing Sendromunda Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Birçok hastalıkta olduğu gibi Cushing Sendromunda da beslenmenin büyük bir rolü vardır. Vücutta biriken kortizol vücudun yağ dağılımını olumsuz yönde etkileyebilir. Kan şekerinde yükselmelere, tansiyonda artışa ve kolesterol yüksekliğine neden olabilir. Sendroma bağlı olarak gelişen sağlık problemlerinin ciddileşmesini önlemek adına, beslenmede bazı başlıklara dikkat edilmesi gerekir.

Öncelikle, Cushing Sendromu nedeniyle fazla kilo alımı söz konusu olabilir. Bundan dolayı günlük tüketilen kalori miktarına dikkat edilmeli ve besin tercihleri sağlıklı besinlerden yana kullanılmalıdır. Sağlıklı ve az kalorili besinlerin tüketimine özen gösterilmelidir.

Cushing Sendromu beraberinde kemik kaybı getireceğinden günlük D vitamini alımına dikkat edilmeli ve kalsiyumdan zengin besinler mutlaka tüketilmelidir.

Yine sendromunun belirtilerinden biri olan hipertansiyonun önüne geçilmesinde sodyum tüketimine dikkat edilmesi büyük bir rol oynar. Tuzsuz beslenme alışkanlığının günlük beslenmenin bir parçası haline getirmeye, paketlenmiş ürünler veya turşu gibi yüksek tuzlu gıdaların günlük beslenmeden çıkarılmasına özen gösterilmelidir.

Hayvansal kaynaklı yiyecekler yerine bitkisel protein kaynaklarına öncelik verilebilir. Hastalığa bağlı kolesterol seviyelerinde artış gözlemlenebileceğinden, günlük beslenmede taze sebze ve meyve tüketimine yer verilmeli yüksek lifli gıdalardan yana tercih kullanılmalıdır.

Karbonhidrat metabolizmasını kontrol altında tutmak ve insülin seviyelerini dengeleyebilmek için kompleks karbonhidrat kaynakları tüketilmeli, beyaz un ve rafine şeker içeren gıdalardan uzak durulmalıdır.

Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Yazı Sayısı: 343

Profili Gör
Mücteba Gündüz
Mücteba Gündüz

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD

Articles: 343

Bizimle İletişime Geçin!

Sizlere daha fazla bilgi verebilmek için bizimle iletişime geçin.

Teşvikiye Mh. Sezai Selek Sk.

Tayman Ap. No:16 D:7 Şişli,İstanbul,TR